Playstation Plus Almaya Değer Mi?

Hazır olun, Netflix’le ilgili yazımdan sonra “Tutku cüzdanınızı etkileyecek bir kararla ilgili yorumda bulunuyor.” serisinin yeni bölümüne hoş geldiniz. Ekim ayının bitişiyle beraber PS4 alışımın ve bu vesileyle PS Plus’ı satın alışımın üstünden tam bir yıl geçmiş oluyor. Diğer yazarların gevşekliği sebebiyle site iyice benim kişisel blogum haline gelmişken bu bir yıllık deneyim sonrası sizinle görüşlerimi paylaşmaya karar verdim. Hadi başlayalım.

Öncelikle bilmeyenler için, Playstation Plus Sony’nin Playstation sahiplerine (PS3, PS4 ve PS Vita tabi, PS 2’ye artık zırnık yok) sunduğu paralı bir üyelik sistemi. Birden fazla konsolunuz varsa da hepsi için tek üyelik yeterli. Peki ne sunuyor PS Plus? Öncelikle hepimizin balıklama atlama sebebi, her konsola 2’şer tane bedava oyun sağlıyor. Bunun yanında PS4’te online oyun oynamak için PS Plus şart. Ayrıca PS Plus sahiplerine PS Store’da özel indirimler sağlıyor ve 1 GB’lık da bulut depolama alanı beraberinde geliyor. Peki bu faydalar senede 180 TL’yi çıkartıp vermemiz için yeterli mi? Gelin tartışalım.

Depolama olayını zaten pas geç, kendi kendine bişiler yapıyor, çok iplediğim bir şey değil. Online oynama olayı tamamen sizin oyun karakteristiklerinizle alakalı, ben açıkçası tek kişilik oyunları ve hikaye modunu tercih ediyorum. Zaten bu bir sene içinde GTA Online dışında (ki onu da hakkını verecek kadar oynadığımı düşünmüyorum) oynadığım bir çoklu oyun olmadı. O sebeple beni ilgilendiren iki faydası kalıyor PS Plus’ın.

Tabii ki ilk tercih sebebim ücretsiz oyunlar. Bir sene boyunca ücretsiz olarak verdiği ve anmaya değer oyunlar; Metal Gear Solid V: Phantom Pain, Infamous: Second Son, Assasin’s Creed: Freedom Cry, Just Cause 3, Telltale’s Game of Thrones ve Tales from Borderlands, Little Big Planet 3, Life is Strange, This War of Mine: The Little Ones, Day of the Tentacle Remastered, Resident Evil, Transformers: Devastation. Bunların yanında bahsetmeye değer görmediğim oyunlarla beraber toplam 50 oyun almışım ücretsiz olarak. (Bu ay da Worms Battlegrounds ve Bound varmış)

Platforma özel verilen 2 oyunun yanında birden fazla platformda bulunan oyunları da kütüphanenize ekleyebiliyorsunuz. Genelde bahsetmeye değer olmayan oyunlar oluyo ama bir iki tane arada iyi çıkabiliyor. Liste fena durmuyor böyle bakınca ama kalite aya göre değişiklik gösterebiliyor. Yani iki ana oyunu da yüklemeye değer bulmadığım zamanlar oldu. Ama genel olarak arşivinizde olmasını istediğiniz oyunlar denk gelebiliyor diyebiliriz. On iki ayda on tane oyun fena değil.

Güncel oyunları pat diye önünüze koymuyor tabi. Azıcık klasik, birazcık tarihi geçmiş ama sonuçta saydığım oyunlar her PS4 sahibinin arşivinde olması geteken oyunlar. Hatta azıcık pragmatik yaklaşıp, hesaba kitaba dökerseniz, oyunların fiyatlarını da düşünürseniz PS Plus’a verdiğiniz parayı en kötü bir iki ayda çıkartacağınızı söyleyebiliriz. Yalnız şunu da unutmayın, bu oyunlar ancak ve ancak üyeliğiniz devam ettiği sürece sizin. Yani beğendiğim oyun olduğu zaman üye olurum, sonra iptal ederim yaklaşımı işe yaramaz. Aman dikkat diyim.

Buradan da indirimlere geçelim, ki ben ilk PS Plus aldığımda (150 TL’ydi o zaman sanıyorum) sadece bedava verilen oyunlarla idare ederim diye düşünüyordum. Sonra PS Store’un indirimleri beni cezbetti. Zaten bir oyunu kutulu almaktansa PS Store’dan indirim beklemek her türlü daha mantıklı, indirimli kutulu bile buradaki fiyatların yanına yaklaşamıyor. Şimdi burada iyi dediğim indirimler genelde %60 falan civarlarında oluyor ki gayet makul.

Bunun yanında bir de PS Plus’ınız varsa bazı oyunlarda indirim %80’e kadar çıkabiliyor. Tabii bu garanti bir yöntem değil, sabır ve şans istiyor ama bu sayede Uncharted Remastered serisinin üç oyununu bir oyun fiyatına aldım diyim, kafanızda pekişsin. Yani tutturursanız neredeyse iki-üç alışverişinizden edeceğiniz karla bir yıl PS Plus üyesi olabiliyorsunuz. İndirimlerle ilgili tek sıkıntı acaba aldığınız oyunu ücretsiz verir mi endişesi. Orada da şöyle bir durum var; bedava oyunlardan farklı olarak bu indirimle aldığınız oyunlar geri alınmıyor, üyeliği iptal etseniz de kütüphanenizde yer almaya devam ediyor. Yani ücretsiz verse bile en azından oyunun sizin olduğunu bilerek rahatlıyorsunuz. (Yazıyı bastıktan sonra 14,99 TL’ye Deadpool aldım. Paylaşmak istedim)

İşte bu sebeplerledir ki, birinci yılım dolduğunda hiç düşünmeden PS Plus’ımı yeniledim ve bu kararımdan çok memnunum. İleride çok faiş fiyatlara yükselmezse, PS oyun fiyatlarının uçukluğu da göz önüne alınırsa son derece cazip bir seçenek PS Plus. Eğer PS4 falan almayı düşünüyorsanız, cihaz parasının yanına PS Plus üyelik ücreti de ayırın, pişman olmazsınız.

Kullananlar ne düşünüyor PS Plus hakkında? Sizce de faydalı bir eser mi yoksa verdiğiniz parayı hak etmiyor mu? Yorumlarda paylaşın tartışalım. Bir sonraki yazımda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın