Bir Süper Kahramanlık Mertebesi: Annelik

Bu yazı başta çocuğumun fedakar annesi birtanecik eşime, beni yetiştiren canım anneme ve çocuğunu herşeyden çok seven ve onun mutlu ve sağlıklı olması için elinden gelen herşeyi yapan bütün annelere ithaf edilmiştir.

Yeni baba oldum ben. Bizim ufaklık üç ayı doldurdu ve şunu söyleyebilirim ki, baba olmak oldukça zor. Artık kendinize ait bir zamanınız yok, boş zamanlarınızın hepsi çocuğunuzun, hatta işinizde gücünüzdeyken bile aklınızın bir köşesi orada, negatif bir haber okuduğunuzda hemen aklınız eve gidiyor vs. Tabii bütün bu zorlukları bir bakışıyla silme gücüne sahip ama kalan zamanlarınızı zombi olarak geçirdiğiniz gerçeğini değiştirmiyor bu durum. (Bu arada konuyla çelişmemesi için zorluklara odaklanıyoruz, yoksa çocuk sahibi olmak hakikaten paha biçilmez, isteyen herkese nasip olsun)

Neysem ney, babalık zor ama çok daha zor bir müessese var; Annelik. Sonuçta ben net rakam vermek gerekirse, haftada iki-üç gün (ki o günlerin de tamamı değil) bu zorlukla başa çıkıyorum ama eşim 7 gün 24 saat çocukla ilgilenip, bu sürede hem fiziksel hem ruhsal olarak bu durumdan son derece sağlıklı bir şekilde çıkmayı başarıyor, ki bu durum bizi yazının başlığına götürüyor. Anneler birer süper kahramandır. Boşa sallamıyorum, ya da karıma yaranmaya çalışıyorum, cidden kendilerinin süper güçleri var ve bu güçleri topladığınızda ortalama bir kahramandan çok daha fazla. Doğumdan hemen sonra bu güçlerin kazanıldığını, bir kısmının başta pasif olup, zamanla geliştiğini, diğerlerinin ise anında işleve geçtiğini gözlemledim. Ama sonuçta her biri paha biçilemez güçler. Buyrun açıklayayım efendim;

İnsanüstü Güç ve Dayanıklılık

Şimdi normalde bizim hanım alışverişlerde en hafif torbayı bile kaldıramazdı. İçerisinde atıyorum yarım kiloluk (bazen daha az) bir şey varsa bellidir ki o poşet (ve daha nicesi tabi) bana kalırdı. Ancak aynı hanımefendi şimdi bilmem kaç kilo çocuğu saatler boyunca kucağında taşıyor ve gıkını bile çıkarmıyor. İşte anne olmanın kadınlara süper güç kazandırdığının bir kanıtı. Dayanıklılık ise şöyle oluyor; hanımla oturup bir filmi tek seferde bitirebildiğimiz nadirdir, zira kendisinin hemen uykusu gelirdi. Anne olduktan sonra ise geceleri ikişer saatlik kesintili uyku düzenine rağmen 3 aydır her sabah aynı enerji ve motivasyonla devam ediyor, bütün gün de bu enerjisini saklayabiliyor ve diğer gün aynı şekile dönüyor.

Süper Duyma Gücü

Çocukların ağlamasına gürültülü diyebilirsiniz, bunu duymayacak ne var diye düşünebilirsiniz. Çocuğun sesini iki kat yukarıdan, çamaşır makinesi ve koca dırdırı (bana katlanabilmek de ayrı bir güç gerektiriyor ama kişisel konulara girmeyelim) arasında duymayı deneyin. İki dakika sohbet ederken bir anda hanım “şşşş” diyor, susuyorum, dinliyorum, ki insanları duyarak hayatımı kazanıyorum ama hiç ses duymuyorum, “yok hanım ne ağlaması” diyorum. Yine de aşağı inip bakıyoruz ve hanım bir kez daha haklı çıkıyor. Bu süper duyma gücü değildir de nedir? Yine çocuğun en ufak “gık, agu, vıga” gibi pekiala dışarıdan, rüzgardan gelebilecek sesleri yine mesafe tsnımadan ayırt edebilmesine ne demeli?

Telepati

Yenidoğan bebekler başta konuşamıyorlar, biliyor musunuz? Ama kendilerinin ihtiyaçları da hiç bitmiyor. Acıkmış olabilir, altına yapmış olabilir, gazı olabilir vs. Şimdi konuşamayan bir bebek bu dertlerini çoğunlukla ağlayarak, bazen de mızmızlanarak anlatmaya çalışır ve çok pratik bir yol değildir. Bana kalsa bütün ağlamalar aynıdır, sorunu deneme yanılmayla bulurum. Ama bizim hanım direkt olarak “Altı değişmeli” ya da “Gazı var, kucağına al” şeklinde sorunu tak diye tespit edebiliyor. Ağlamaların %100 aynı olduğundan emin olduğum düşünülürse, geriye tek mantıklı seçenek kalıyor; zihin okuma. İddia ediyorum, kesinlikle anneler telapati güçlerine sahiptir. (Çocuğumun hanımı daha çok sevmesini de zihin kontrolüyle açıklıyorum mesela. Yoksa beni daha çok sevmesi gerekirdi)

Süper Hız

Şimdi boş günlerimde hanıma destek almak için çocuğu oyalama görevini üzerime alıyorum. Çocuğun ihtiyaçlarının %80’inin (belki daha fazlasının) anne tarafından karşılandığını (emzirme falan işte) düşünürseniz, anne olmadan bu oyalama ortalama bir saat, en fazla iki saat sürebilmekte. İşte normalde ev işlerinde çok seri olmayan annemiz, temizlik, çamaşır, yemek olaylarını bu kısıtlı sürede halledip tam da ihtiyacımız olduğunda yanımızda beliriveriyor. İşte bu duruma bulabildiğim tek açıklama süper hız. Başka türlü bu işlerin yetişmesi olanaksız. (Kocanızın ev işlerinde yeteneksiz olması durumunda böyle. Temizlik yaparken ortalığı daha fena kirleten, dondurulmuş pizzayı yakan bir adamım, evet)

Süper Görme ve Koku Alma Gücü

Yukarıda eşimin telepati olarak ağlamaları nasıl yorumlayabildiğinden bahsettim. Artık bezler o kadar gelişmiş ki, çocuk altına yaptığında bunu hissetmiyor bile ve tabii ki ağlayarak ya da mızmızlanarak haber veremiyor. Ya da kusma, sıcaklama gibi bazı çocuk nazarında kendisini çok rahatsız etmeyen durumları umursamadan hayatına devam edebiliyor. İşte böyle durumlarda hanımın gelişmiş duyuları devreye giriyor. Sadece süt içen çocuğun kakasının kokusunu bin metreden alabiliyor. Ya da saçının/kılının/tüyünün telindeki ufak hareketlenmeyi ya da en ufak ter damlasını görüp üşüme/sıcaklama kararını verip odanın ısısının bu duruma göre ayarlanması gerektiğine hükmedebiliyor.

İşte böyle baylar. Hanımlar anne olduktan sonra bu süper güçleri kazanıyorlar. En azından bu kadar zor bir işin altından bu kadar başarıyla kalkmaları üzerine benim bulduğum en mantıklı açıklama bu. Tam da bu sebepten annelerimize ve bütün annelere saygıda kusur etmeyelim. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

PS: Site iyice kişisel blogum oldu, kusura bakmayın ama böyle bir imkanım varken kullanmak istedim. Eşime ne kadar muhteşem olduğunu, hayatımı ne kadar güzelleştirdiğini söylüyorum ve elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum ama yeterli olmadığını hissediyorum.Bu şekil bir yazı yazarak hem daha kalıcı olmasını, hem de kendisine güzel bir sürpriz olmasını istedim. Biraz basit oldu ama umuyorum içtenliğimi anlatabilmişimdir. Seni çok seviyorum karıcım.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın