AltList – AltDünya’dan Abandonware Oyun Videoları..

Oyun oynamak bir lükstür. Hatta Steam’in dolara geçmesiyle beraber pahalı bir lükstür de diyebiliriz. Oyun almanın giderek zorlaştığı şu günlerde AltDünya Twitch ve YouTube kanalı olarak düşük gelirli, hatta hiç gelirli (üzülmeyin şu an ben de oradayım, 🙂 yoksa 🙁 mı ki?) dostlarımıza bir hizmet sağlamayı kendimize borç bildik. Önceleri eski güzel oyunlar diye başladığımız oyun videolarımız, son bir kaç yayındır ücretsiz ve Win 11’de çalışan oyunlara dönüş sağladı.

Abandonware bilmeyenler için firmaların artık destek sağlamadığı, herhangi bir şekilde satın alma imkanı olmayan, bu sayede bazı sitelerce ücretsiz dağıtılmasının da sorun olmadığı oyun demek. Şöyle eski oyunlara bakarken bu oyunlar içerisinde çok acayip güzel ve keyifli olanları olduğunu fark ettim. Bu oyunlar öyle oyunlar ki, hem bilgisayarınız eski bile olsa iyi performans verecek, hem de cebinizden beş kuruş para çıkmayacak. Böylelikle yayın akışımızı eski ama paralı oyunlardan (Diablo 1’e 20 dolar isteyen Blizzard ve GOG, yatacak yeriniz yok :)), eski ama bedava oyunlara çevirdik.

Hala bilmeyen duymayan kaldıysa, Twitch’te canlı yayınlar yapıp bu oyunları oynuyoruz, bu yayınları da sonradan YouTube kanalımıza yüklüyoruz. Twitch’te canlı yayınlara katılmak, oyunculuktaki rezilliğimi anında görmek, oyunla ilgili muhabbetlere katılmak için buraya, kaçırdığınız yayınları izlemek, keyif aldığınız kısımları tekrar tekrar deneyimlemek için de buraya bakabilirsiniz. Her ikisini de takip eder katılım gösterirseniz hem mutluluğumuzu motivasyonumuzu arttırır, hem de olur da belirli sayıların üzerine çıkarsak maddi kazanç sağlamamıza da destek olabilirsiniz. Ayrıca merak ettiğiniz oyunun nasıl göründüğünü, beceriksiz bir oyuncu tarafından nasıl oynandığını görür, internet kotanızı ve vaktinizi harcamadan önce beklentilerinizi doğru ayarlar, kararınızı daha net verebilirsiniz.

Neysem ney, bu yazıda, yayınlarda test edip onayladığımız oyun videolarımızdan bir seçmece yapmaya karar verdim. Ara ara bu şekil yazılarla sizi güncelde tutma amacındayım. Umarım beğenirsiniz;

1- The Movies (2005)

An itibariyle en güncel olan yayınımızla başlayalım. Şimdi Microsoft’un bulanık sularında kaybolmuş olan Peter Molineux’un oyun stüdyosu Lionhead Studios tarafından 2005 yılında beğenilerimize sunulan “The Movies” bizleri Hollywood’un mutfağına götürüyor. Bir film stüdyosu kurmak, yeni yeni film yıldızları çıkartmak, ödüllere doymayan filmler çekmek bizim elimizde. Klasik tycoon oyunlarının güzel bir örneği olmasının yanında, videoda henüz gelemediğimiz (çok izlenirse devamını çekeceğim) kendi senaryonuzu yazma gibi minnak ama eğlenceli kısımlarıyla da tadından yenmiyor. Mekanikleri son derece pürüzsüz akarken, böyle çok aşırı sırıtan grafikleri falan da olmadığı, oyunun genel yaklaşımıyla tarzı da tutarlı olduğu için günümüzde de keyifle oynanabilir.

2- Need for Speed: Underground 2

Pek çoklarına göre (bana yani :)) gelmiş geçmiş en güzel yarış oyunu “Need for Speed: Underground 2″nin ücretsiz olduğunu biliyor muydunuz? Ben de öğrendiğimde çok şaşırdım, hatta bu abandonware yayınlarına kayma işi aslında bu oyun sebebiyle oldu diyebiliriz. Oynanış eski arcade tarz, ki benim en sevdiğimdir. Başka? Arabaları alıp, motorunu şanzımanını güçlendirmek, yetmezmiş gibi arabayı Fast and Furious tarzı bambaşka bir görsel hale getirmek inanılmaz keyifli, ki buna baya bir seçenek de sunuyor diyebiliriz. Oyunun çok basit olsa da amaca uygun hikayesi bizi serseri badass sokak yarışçısı moduna sokuyor ki, tadından yenmiyor. Bir de üstüne inanılmaz güzel soundtrack eklenince daha ne olsun. Her seriyi eninde sonunda berbat eden EA’in NFS serisindeki zirvesidir. Mutlaka bakınız.

3- The Matrix: Path Of Neo

Hiç Matrix’i izleyip, “olm ben bu Neo’dan daha iyi bir seçilmiş kişi olurdum” dediniz mi? Demediniz büyük ihtimalle ama en azından Neo’nun botlarını giyip, senaryoyu azıcık değiştirilmiş şekilde yaşayabileceğiniz bir oyun var; “The Matrix: Path Of Neo”. Kalitesi bugünü yakalayamamış diye düşünmekle beraber, hemen hemen sıfır maliyetle Matrix’in içine girmenizi sağlayacak kaç oyun var ki (bununla beraber üç bu arada, diğerlerine de bakarız inş) sonuçta. Görsel olarak biraz eskimiş, hikaye süper akıcı geçiyor diyemem, dövüş mekanikleri eh, ama sonuçta filmin içinde miyiz, içindeyiz. Özellikle filmden sahnelerin patırt diye konulmuş olması, seslendirmeleri filmdeki oyuncuların yapmış olması falan artı denebilir. Hikayenin farklı yönlere de gidebiliyor olması (4 farklı son var diyorlar, mavi hapı içebiliyorsunuz bu arada ama pek bir numarası yok), filmde anlatılmayan bazı noktalara değinilmesi (Watchowski’lerin danışmanlığında yapıldı diye hatırlıyorum) de cabası. İzleyip karar verin efenim.

4- Harry Potter and the Sorcerer’s Stone

Twitch’te yapayalnız oynadığım yayınımızda Harry Potter serisine bir başlangıç yapayım istemiştim. Küçükken oynayıp beğendiğim, şimdi o kadar beğenmesem de oynanabilir bulduğum serinin ilk oyunu “Harry Potter and the Sorcerer’s Stone” filmi takip ediyor, Harry’nin okuldaki torpilinin uç noktaya vardığı, derslerde başarılı olmanın göründüğü kadar kolay olmadığı oyunumuz YouTube’da çok izlenseydi, ilk 4 oyunu bitirmek gibi amacım vardı. Eğer siz de mutlu Harry Potter günlerinize dönmek istiyorsanız bunu ücretsiz olarak sağlayabilirsiniz.

Sona da şöyle 3 tane seçmece videomuz var, onları bırakayım. Bu yayınlarda Dos oyunlarına şans verdik.

İlk videomuzda, yarış oyunlarının NFS öncesindeki kralı “Lotus”, NBA2k hatta NBA Live yokken en iyi basketball oyunu “Lakers vs Celtics”, puzzle oyunlarının en iyi eski örneklerinden “The Incredible Machine” ve en sevdiğim kaplumbağaların başrolünü aldığı unutulmaz beat’m up oyunu “Teenage Mutant Ninja Turtles” yer alıyor. Dosbox ile bizi hakikaten eski Dos günlerimize götüren muhteşem oyunlar.

İkinci videomuzda daha bilinen klasiklere gittik, ilk büyük efsane dövüş oyunu “Street Fighter 2”, yarış oyunlarının tüm çehresini değiştiren NFS serisinin ilk oyunu “The Need for Speed”, benim oynadığım ilk NBA Live oyunu olmasıyla tarihe kazınmış “NBA Live 96” ve sessiz de olsa kalitesi paçalarından akan, efsane olacağını o zamandan gösteren “Fifa 96”. Her birini o günkü heyecanımla oynadım. 🙂

Üçüncü ve daha kişisel toplama videomuzda ise küçüklüğümün büyük bölümünü yiyen oyunlara baktık. Film oyunlarının filmle ve filmin mantığıyla alakası olması gerekmediğini gösteren izometrik aksiyon “Jurassic Park”, puzzle oyunlarının zirvesini temsil eden, nice kahraman sayesinde topluluğunu mutlu yarınlara taşımaya çalışan “Lemmings” ve Amerikan rüyasına uygun olarak şehrin ortasında bir helikopterle teröristleri durdurmaya çalıştığımız “Jungle Strike”.

İşte böyle sevgili dostlar. Eski diye burun kıvırmadığınızda size çok keyifli saatler geçirtecek, cüzdan dostu, hala bir şekilde oynanabilir pek çok oyun mevcut. Bu oyunlara şans vermeye, beğendiklerimizi tavsiye etmeye, oynanabilir olanları sizlere sunaya devam edeceğiz. Bizi gerek Twitch‘ten gerekse YouTube‘dan takip etmeyi atlamayın.

Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın