İnanın yazı yazma isteğimde en ufak bir azalma yok. Kısıtlı zamanımda yorumlamak istediğim nice dizi / film de izliyorum, oyunlar oynuyorum. Hatta yorumlamaya vakit olmuyor diye diziye (MCU dizilerine özellikle) uygun olacak “bakın dizi böyle, amma çizgi romanda da böyle böyle anlatılmış” gibi ağırlıklı tercüme gerektiren nice yazı girişimi de taslaklarda duruyor. Ama saf yazıya ayırabileceğim zaman o kadar kısıtlı ki, uzun süre sonra ilk yayınladığım yazı 6-7 ay önce başlayıp sadece son bir kaç cümlenin çevirisi kalmış olan bu yazı olabiliyor. Terraria süper oyun bu arada yanlış olmasın, ama oyunu oynamayı bırakalı baya oldu. Neyse belki bu başlangıç diğer yazıların tamamlanmasına vesile olur. Buyurun bakalım.
Oyunu oynamış olanlar varsa Terraria’nın hikaye anlatmak gibi bir derdi olmadığını bilirler. Sandbox (kafana göre takıl olarak çevirmek isterim) bir oyun olarak sizi bir dünyanın ortasına fırlatır ve bu kum havuzunda kendi yolunuzu bulmanızı bekler. Zaten oyun ilk çıktığında hikaye gibi bir dertleri de yoktu. Sonradan firma oturup, çok olmasa da oyuna azıcık anlam katan bir hikaye yazmış. Bugün bu hikayeyi benim çevirimle dinleyeceksiniz. Buyurun efendim.
Giriş
Terraria Dünyasına hoş geldiniz. Kaderinin çoğu en çılgın hayal gücüne bırakılmış (totomuzdan uyduruyoruz demenin afilli yoluymuş, bunu sivilde de kullanayım), gizem ve harikalarla dolu bir ülke… Bununla birlikte, birkaç eski efsane şimdiki zamana doğru yol aldı. Kılavuz Düzeni’nin (Order of the Guide, oyunun başında yanımıza gelen, oyunla ilgili bilgiler aldığımız karaktere biraz mistik hava eklemeye çalışmışlar) sayısız nesli tarafından aktarılan bu birkaç bilgi parçası, yolculuğunuzda ve gölgelerde gizlenen tehditlerin üstesinden gelmenize yardımcı olacak. Bu bilgi artık dünyamızı kurtarma arayışınızda size yardımcı olması umuduyla (oyunun wikisi çok daha yardımcı bu konuda) siz cesur maceracıya aktarılıyor…
Başlangıçta Tanrılar, tüm canlılar için refahı garanti altına almak için bir denge kurdu. Bu dengenin yerine getirilmesinin önemi o kadar büyüktü ki, hiç bir maliyetten kaçınılamazdı. Tanrıların refah için karmaşık yaşamlarla yaptıkları deneylere (zombilere yağmurluk giydirmek gibi heralde) başladığından beri çağlar geçmişti. Bu süreçte sayısız yaşayan dünya yaratıldı ve bu dünyalar şu anda Terraria evreninde var olmakta. Her Terraria dünyası, olup biten her şeyi bilen ve tüm canlıların düşüncelerini hissedebilen duyarlı bir varlıktır: Tek amaçları istenen dengenin sürdürülmesini sağlamaktır – çoğu zaman şiddetle. Dünyalar, dengenin her ne pahasına olursa olsun sürdürülmesini sağlamak için birçok savunma mekanizması kullanır – bunlardan bazıları Hallow, Corruption ve Crimson olarak bilinir.
The Crimson (Kızıl Topraklar)
Crimson, her bir dünyaya doğrudan bağlı, bir kovan zihnini paylaşan ve her ne pahasına olursa olsun dengeyi yeniden sağlamaya odaklanan tek bir canlıdır. Şu anda üzerinde durduğunuzdan önceki binlerce dünya bu varlık tarafından emildi. Pek çok yanlış yola sapmış insan, Crimson’ı bir tanrı düzeyine yükseltmek gibi korkunç bir hata yaptı – canavarlığını yatıştırmak ya da ondan iyilik istemek için ona insanlar kurban ettiler.Crimson, bu bedenleri memnuniyetle tüketti, onlarla bir oldu ve hissetme yeteneğinden yoksun, kovan zihnini körü körüne takip eden korkunç varlıklar haline getirdi.
The Corruption (Yozlaşmış Topraklar)
Corruption, (böyle diyince de rüşvet alan varlıklar falan gibi oluyor) Terraria dünyalarında yaşayanların günahlarından kaynaklanan bir kanserdir. Tüm varlıklarda mevcut olan kötü eylem ve düşünceler, her dünyaya acımasızca yayılan Corruption’ın büyümesini besler. Corruption, dokunduğu her şeyi tüketmekten başka bir şey bilmez, arkasında da yaşayan canlıların deneyimlediği hak edilmemiş hazlar için ceza olarak acı vermek amacındaki nefret yaratıkları bırakır. Corruption, yaşama dengeyi geri getirdikten sonra, dünyayı ıssız bir uçuruma dönüştürmek amacıyla yaşamı yok eder.
The Hallow
Öte yandan Hallow, (Tam çeviremedim farkettiğiniz gibi) tamamen farklı bir doğaya sahiptir. Her dünyanın içinde, dünyaların efendisi ve çekirdeği olarak hizmet eden bir Koruyucu vardır. Bu yaratık yok edildiğinde dünya, yeni bir Muhafız bulma sürecini hızlandırmak için Kadim Işık ve Karanlık Ruhlarını serbest bırakır. Hallow’un yaratıldığı ve saflığın uç noktada bir telafisi olarak işlev almaya başladığı nokta burasıdır. Hallow, kritik yaşam dengesini bozmaya çalışan tehditleri (bizi sanırım) tedavi eder, yoluna çıkan herşeyi – ister dost, ister düşman ya da tarafsız olsun- bir enfeksiyonu tedavi ediyormuşcasına öldürür. Nihayetinde, Hallow, kontrolün hiç bitmeyen tecavüzüne karşı gelmek için çalışır.
Senin Dünyan
Çağımızın büyük efsane savaşları ve maceraları, bu değerli yaşam, ıssızlık ve acı zemininin arka planında gerçekleşmektedir. Evrenin kör noktasında ise eşi görülmemiş bir potansiyele sahip bir gezegen var: Sizin dünyanız!
Hikayeniz, Cthulhu ile başlıyor, -ölçülemeyecek kadar güçlü ve kökeni bilinmeyen bir yaratık- uzun zaman önce dünyaya gelmiş, tek amacı yıkım yağdırmak ve dünyanızda yeşeren tüm duygusal hayata hakim olmak olan gibi görünen Cthulhu.
Cthulhu’nun gücüne kimse karşı duramamıştı. Terraria’nın özü bile yokoluşun eşiğinde görünüyordu. Tam tüm umutlar tükenmişken, kadim Dryad ırkı Cthulhu’ya karşı savaşmak için ortaya çıktı. Dryad’lar, gezegenle olan benzersiz bağlantılarıyla, tüm yaşamı yok olmaktan kurtarmak için bir araya geldiklerinde Terraria’nın gerçekten son umuduydu.
Tüm güçlerine rağmen Dryad’lar Cthulhu’yu ne yazık ki öldüremediler. Ancak, Dryad’ların birleşmiş gücü ile Cthulhu’nun gözlerini, iskeletinin bir kısmını ve beyninin parçalarını sökerek Terraria’ya daha fazla hasar verme yeteneğini durdurmayı başardılar. Nihayetinde aldığı hasar, Cthulhu’yu ayın karanlık tarafına çekilmeye zorladı. Bu güne kadar orada yaşadı ve başka bir fetih girişimi için güç topladı. Dryads’a gelince, ne yazık ki, tek bir üye hariç hepsi öldü … ve hayatta kalan tek kişi uzun yıllardır görülmedi.
Lunatic Cult
Büyük Cthulhu Savaşı’ndan bu yana uzun zaman geçti. Bununla birlikte, Cthulhu’yu eski gücüne döndürmek ve dünyanın sonunu getirmek için metodik olarak arayışta olan bir fanatik tarafından yönetilen Lunatic Cult’tın söylentileri dolanıyor. Bu çabaların bir parçası olarak, sadece the Mechanic / Tamirci olarak bilinen bir dahi kaçırıldı ve Cthulhu’yu bir kez daha bütün hale getirmek için gereken parçaları yeniden inşa etmeye zorlandı. Sessiz fısıltılar bu deneylerin korkunç sonuçları olduğunu anlatıyor: Cthulhu’nun organlarının korkunç mekanik simülasyonları. (Oyunda dövüştüğünüz boss’lar bunlar işte) Tamirci işini neredeyse tamamladı, sadece Cthulhu’yu tam yıkıcı gücüne kavuşturmak için beyni bitirmesi gerekiyor.
Yoldan geçen gezginler, Zindan’dan -Dungeon yani Tamirci’nin tutsak olduğu ölülerin bulunduğu kötü ve şeytani kale- iş sesleri ve çığlıklar duyuyor.
Terraria’daki pek çok kişi bu deli topluluk tarafından ele geçirildi. Bunlardan biri de zamanında mutlulukla dolu olan ama sonrasında herkesi deli yürüyen ölülere çeviren bir lanetin etkisine giren Zindan / the Dungeon’ı gözlemekle görevli Yaşlı Adam / Old Man. Eğer birileri mğdahale etmezse, bu akışı tersine çevirecek bir kahraman çıkmazsa, Terraria’nın kıyameti kaçınılmaz!
Bu da bizi maceramıza getiriyor. (Yukarıda gerginliği vermemiş gibi) Her şey seninle başlar. Sadık ve gizemli Rehber’in / the Guide yönlendirmesindeki mütevazi başlangıcınız. tarafından yolunuzu gösterir. Bu dünyanın şampiyonu olarak, görevinize yardımcı olmak için tüm dünyanın iletişime geçtiğini göreceksiniz. Dünya sizi bilinçli olarak bu belirli zamanda bu belirli konuma getirdi – Bu mücadeleye katılıp, yaklaşan kıyametin büyüyen gölgelerine karşı, Terraria için savaşacak mısınız?
