Direkt konuya girip 9 aylık boşluk hiç yaşanmamış gibi mi davransaydım? Yok yok öyle olmaz. Şöyle başlayalım; bayadır yoktum evet. Vardım da vakit yoktu daha doğru sanki. En sonunda gelişen olaylar neticesinde en azından kısa bir süre buralarda olabilirim gibi sanki. Söz vermiyorum elbette, kısmet diyelim. Biraz paslanmış hissediyorum, bakalım kotarabilecek miyim. Eski taslaklarsan biriyle döneyim diye düşündüm. Umarım beğenirsiniz. Youtube’u, instagramı, facebooku, twitter’ı takip edip destek olabilirsiniz. Hadi bakalım, başlayalım.
Süper kahraman janrası yavaş yavaş sona eriyor gibi görünüyor. Özellikle MCU’nun içler acısı hale geldiğini görmek yüreğimi dağlıyor. Ama tabi bugünlere nerelerden geldiğimizi unutmamamız gerekiyor. Bugün sizlere 1997 yılında (neyse ki) pilot bölümden ileri gitmeyen “Justice League of America” (Yazı boyunca JLA olarak anılacaktır) dizisinden bahsedeceğim. Böylelikle Secret Invasion falan belki akıllara daha iyi (hiç olmamış be) gelebilir.
https://youtube.com/X1QtxENktj4
Herşey 1997’de CBS’in (ecnebi Show TV’si gibi) JLA’yi temel alan bir pilot sipariş vermesiyle başlar. Ancak DC’nin o dönemde önemli bir kuralı vardı: Dizilerde DC Comics’in Üç Büyükleri’nden (Superman, Batman ve Wonder Woman) herhangi biri yer alamaz. Bunun basit sebebi üç karakterin, kendi potansiyel dizilerini ve uzun metrajlı filmlerini taşıyabilecek kadar değerli olduğu, başka işlerle bu değerin düşmemesiydi. Bu ilk başta bir engel gibi görünse de, senaristler Lorne Cameron ve David Hoselton başarılı bir ekip oluşturabilecek pek çok başka üyenin de olduğunu düşündüler. (Ve ne kadar yanıldılar)
Kadro The Flash (Barry Allen), Green Lantern (Guy Gardner), The Atom (Ray Palmer), Fire (Beatriz “B.B.” DaCosta), Martian Manhunter (J’onn ‘J’onzz) ve Ice’dan (Tori Olafsdotter) oluşacaktı. Karşılaşacakları kötü adam, Weather Man (Hava Durumu Adamı 🙂 ) adı verilen bir meteorolojik manipülatör olacaktır.
Daha başlarken bile ne kadar çok şeyin yanlış yapıldığını fark etmişsinizdir. Kötü adamın google’da bulunamaması bile bir mesaj vermeli ama konu orada bitmiyor maalesef. Mesela karakterler sadece isim olarak çizgi romandaki gibi. Barry Allen bir bilim adamı değil, başarısız, işsiz ve pek akıllı değil. Guy Gardner düzeysiz ama cesur bir savaşçı değil, aşk hayatını bir türlü toparlayamayan sıradan bir adam. Olayı daha vahim hale getirense, dizinin bu karakterleri bir apartman dairesinde bir araya getirmeye karar vermesi. Evet, JLA kendisine “Super Friends”i (Eski bir JLA çizgi filmine referans 😉 ) değil “Friends”i (bilmeyen yoktur ama gelmiş geçmiş en iyi sitcom) temel almış.
Yapı itibariyle denenen tüm durum komedisi mizahı sınıfta kaldığı gibi, aynı zamanda üyeleri öne çıkarmak için her biriyle The Office tarzında röportaj yapma gibi hareketler de yapmışlar, ki bunların tuhaf durmasının yanında izleyiciyi kahraman olayından da soğutmaya yarıyor. Elbetteki 90’lardayız, kostümler saçma görünüyor haliyle ama en azından çizgi roman görünümlerine benzemeye çalıştıkları için buradan çok vurmayacağım. Sadece Atom biraz fazla olmamış sanki. Oyunculara da çok suç bulamıyorum, sonuçta güzelim markayı sitcom yapma fikri onlardan çıkmadı.
Sonuç olarak 1997, DC Comics için pek iyi bir yıl değildi. Bu dizi elbetteki sezon onayı almaya yaklaşamadı bile. Aynı yıl benzer bir kafadaki “Batman and Robin”in vizyona girdiğini de unutmamak lazım. Gerçekten utanç verici bir yıl olmuş. Kitlenin beklentilerini ve temel aldığı kahramanların / hikayelerin mantığını anlamayan yapımlar (Snyder sana diyorum) yok olmaya mahkumdur. Bakalım James Gunn yeni DC evreninde bizlere neler sunacak.
Bir yazımızın daha sonuna gelirken her mecrada bizi takip etmenizi rica ederiz. Bir başka yazıda görüşene dek, esen kalın.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.