OyunYorum – Game of Thrones (2014)

Künye

Firma: Telltales Games
Çıkış Yılı: 2014
Tür: Adventure
Platform: PS4 (Ayrıca Xbox One, Xbox 360, PS3, PC/Mac, Android, iOS)

Giriş

Korkmayın, adventure oyunu diye diğer OyunYorum’lardaki aynı girişi (icon adventure’lar falan hani) yapmayacağım. Şöyle giricem, vakitsizlik, kafa yoğunluğu ve yorgunluk insanın oyun anlayışını nasıl değiştiriyor? Telefondan “Marvel:Contest of Champions” ve PS4’da da Nba Live ve Pes’de tek maç falan dışında oyun oynayamıyorum. Ha bir de biraz vaktim varsa da adventure oyunları tabi. O sebeple sitedeki oyun yorumlarında bu tür ağırlıklı oldu. İnşallah bir şekilde bir düzen oturtabilirsem (çocuk biraz büyüsün falan 😉 ) diğer türlerin de hakkını vermeye çalışacağım.

Bugün yine Telltale’in bir oyunu konuk oluyor. Bu kez bir çizgi romanı değil, bir televizyon dizisini hatta yabancı tabirle “the” televizyon dizisini konu ediniyor. Dizi sektörünün en önemli markalarından biri adventure oyunlarının en önemli markasıyla buluşuyor. Peki ortaya ikisinin toplamından büyük bir iş mi çıkıyor? Bakalım…

Hikaye

Hikayemiz tam Red Wedding sırasında başlar. Dizinin bilindik ailelerini değil Stark’ların alt ailelerinden (burada “Banner”ı çeviremeyişimi görüyorsunuz) Forrester ailesini takip ediyoruz. Red Wedding’le Stark’ların yenik hale gelmesinden sonra yenik sayılan Forrester’lar ailenin liderini ve onun baş veliahtını bu bedbaht olayda kaybetmiş, sonrasında da Lannister’ların kankası olan baş düşmanları Whitehill’lerin insafına kalmışlardır. Bir de doğunun koruyuculuğu gıcık Bolton’lara kalmıştır. Biz de farklı farklı yerlerde farklı bireylerle (bir kardeş Kings Landing’de, bir yeğen olaylar sonucu Wall’da, bir kardeş okyanusun öbür tarafında, biri şatoda, biri sürpriz) aileyi korumak/kurtarmak için çabalama işine girişiriz. Tabii bu maceralarda dizinin esas karakterleriyle etkileşime gireceğiz ve ailemizi bu imkansız durumdan kurtarmaya çalışacağız.

Artılar/Eksiler

Görsellik, oynanış vs. her zamanki Telltale düzeyinde ve kalitesinde. Müzikte Game of Thrones tadında. O kısımlara söylenecek çok bir şey yok, ne beklememiz gerektiğini biliyorsunuz zaten. Sadece şunu söyleyebilirim, dizide kanlı canlı gördüğümüz karakterler yer aldığı için, bu çizgi roman grafiklerine adapte olmak zaman alıyor. Sonuçta GoT ciddiyetine biraz darbe vuruyor. Ama eğer sabredebilirseniz bir süre sonra adapte oluyorsunuz.

Daha önce de söyledim, yine söyleyeceğim, bir Telltale oyununun başarısını hikayesi belirler. Bu oyun bu konuda iki arada bir derede kalıyor. Açıklıyayım efem; ilk olarak diğer oyunlarındaki gibi (Walking Dead gibi yani) yine yan karakterlerden bir hikaye anlatması doğru bir karar gibi görünse de, halihazırda zibilyon karakteri olan seride “bana ne Forester’lardan” hissiyatı yaratıyor. İlgili sezondaki büyük olaylarda yer almak heyecan verici olsa da, hep yan kısımlarda kaldığımızdan çok o havaya giremiyorsunız. Şöyle ki, (spoiler) Joffrey’nin ölümü sırasında siz aşağıdaki bir bahçedesiniz. Red Wedding’de bahçedeki ordudasınız. O olayların yarattığı dumurlar sadece lafta kalmış gibi oluyor, direkt içerisinde yer alamıyorsunuz.

GoT’un kendisi kadar şiddet ve cinsellik yok haliyle ama dizinin alameti farikası çelişkili zor kararları ve dumur etkisini (GoT çekmek dediğimiz) yakalamayı başarmışlar. Özellikle ilk episode bittiğinde acaba yanlış bir şey mi yaptım diye düşündürtmeyi başarmış olmaları büyük bir artı. Yalnız bir kaç zorlu kararda önceki tercihlerime ya da mantığa uygun seçenek olmaması hem hikaye tutarlılığına zarar verdi, hem de “hikaye kararlarınıza göre şekillenir” sözüyle çelişti. Oyunun sizi bazı kararlara fazla yönlendirdiğini hissettirdi. Spoilersız örnek veriyim atarı yapıyorsunuz, yapıyorsunuz, sonraki seçeneklerde hep geri adımlar oluyor. Öyle olunca da tam olmuyor.

Bu durumlar sonucunda bir süre sonra hikayenin sizi sürüklemediğini, seçim yaparken kendinizi “Amaan şu olsun” derken buluyorsunuz, ki bu da bir Telltale oyununda çok büyük bir eksidir. İlk duyuru yaptıklarından beri söylüyorum. Telltale popüler markalara değil, arka planda kalmış çizgi romanlara yönelmeli. Çünkü herkesin bildiği, fikri olduğu serilerde o etkileyicilik şaşırmacılık etkisi bir yere kadar sürüyor. O sebeple en sevdiğim Telltale oyunu Wolf Among Us’tır.

Bir de Game of Thrones sürekli depresif devam eden hikayesinin de bir oyun için dezavantaj olduğunu düşünüyorum. Yani kararlar veriyorsunuz bir şekilde, nadir de olsa olumlu sonuç veriyor, siz bir şey başardım diye düşünürken hikaye sebebiyle sizin kontrolünüz dışında gidişat kötü okuyor. Şimdi dizide bu durum bir noktaya kadar yürür ama oyunda “ne yaparsam yapayım kaybediyorum” noktasına geldiği için oynama isteğinize zarar veriyor. Farkediyorum ki o sebeple oyunu bitirmem bu kadar zaman alıyor.

Hikayeyi bir kenara bırakırsak teknik taktik konular klasik Telltale oyunu tadında. PS4’te PC’de oynadığımdan çok farklı bir deneyim yaşamadım, ki bu olumlu bir durum. Çünkü her PC oyunu PS4’te aynı tası veremeyebilir ama bu oyunlarda böyle bir sorun yok. Tek sorun oyunun biraz yavaş yükleniyor olması. Fazla değil ama görselliğin çok daha zorlu olduğu oyunlar pat diye açılırken, bu oyunun optimizasyon sorunu yaşaması ilginç geldi.

Oyun klasik olarak temposuz ilerliyor. Yer yer bazı aksiyon kısımları var, onlar fena olmamış. Tabii biraz az ama zaten aksiyon yaşamak istiyorsanız yanlış oyundasınız. Yine de hikaye fazla sarmayınca öyle kısımlara gereklilik artıyor ve oyun sadece belli bir miktar tatmin edici olabiliyor.

Sonuç

Sonuçta elimizde ortalama bir Telltale oyunu var. Böylesi büyük bir markanın sorumluluğuna girmek bence gereksiz bir riskti ve baya bir süre geçmesine rağmen 2.sezon duymamamız da başarısız olduklarını gösterebilir. Şöyle söyleyeyim eğer çok çok iyi bir indirim denk getirmezseniz almaya değmez, onun yerine Wolf Among Us, Walking Dead falan daha iyi bir seçim olabilir. Ama “Ben Game of Thrones’la yaşıyorum abi” diyorsanız belki bu yan hikaye sizi benden daha çok sarabilir.

Peki oynayanlar katılıyor mu? Görüşlerinizi yorumlarda yazabilirsiniz. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.