Netflix’le Dolu Bir Ay

Evet Netflix aldım. Son iki yazıda yeterince bahsetmemişim gibi bir de Netflix üzerine bir yazı hazırladım. Evet böyle bir insanım. Bu sitenin sizi alternatif dünyalara sürüklemenin yanısıra bir de benim üzerine yorum yapmak istediğim konuları paylaşmak için bir platform vazifesi görmek gibi bir durumu da var. Sonuçta; site benim değil mi, istediğimi yazarım.. 🙂 Bu yazıdaki amacım deneme süremin bitmesine günler kala Netflix’in para ödemeye değen bir platform olup olmadığını tartışmak olacak.

Ülkemizde “Bir şeylere ücretsiz (legal veya illegal) ulaşma imkanınız varsa, o şeye para ödemek salaklıktır, ahmaklıktır” şeklinde genel bir yaklaşım var, ki bu durumun “Neden bizim ülkemizde kaliteli şeyler üretilmiyor?” sorusuyla çok alakası var ama bunu başka bir yazıda tartışırız. Bu sebeple gelişmiş ülkelerde bu yazılar “Verdiğim paranın karşılığını veriyor mu?” üzerine kuruluyken, benim bu yazıda “Satın almaya ne gerek var?” üzerine tartışacak olmamın ne kadar üzücü olduğunu belirterek başlamak istedim. Çünkü sonuçta Netflix üzerindeki içeriklerin hemen hepsine bir şekilde ulaşmak mümkün ve bu da insanlara öncelikle Netflix’in nasıl bir amacı olduğunu anlatmakla başlamayı gerektiriyor.

Şimdi televizyonda uygulamasını gördüm ama ne olduğunu hiç bilmiyorum diyenler için kısaca açıklamak gerekirse, Netflix dizi ve filmleri internet üzerinden yayınlayan bir platform. Böyle zibil gibi site var diyenler için birincisi bu ne kadar cahil bir yorum, ikincisi Netflix bu işi yasal olarak yapıyor, üçüncüsü Netflix sadece bir site değil, televizyon, akıllı telefon, tablet, bilgisayar gibi pek çok farklı platformda yer alan uygulamasıyla bu işi yapıyor ve dördüncüsü kendisinin yazılımı o sitelerdekinden biraz daha gelişmiş olduğu için bir servera video koymaktan çok daha fazlasını sunuyor. O sebeple Netflix’e basit bir dizi/film sitesi muamelesi yapmak terbiyesizliğin yanında büyük de haksızlık olur. Netflix’i kafanızda konumlandırırken dizi/film izle sitelerinden biri olarak değil de bir kanal olarak düşünmeniz, diğer televizyon kanallarından farkının da izlemek istediğiniz diziyi/programı/filmi yayın saatinde değil de kendi istediğiniz zaman izlemenizi sağlaması olarak düşünebilirsiniz.

Şimdi Netflix’ten beklentilerimizi ve bu beklentilerin ne kadar karşılanıp karşılanmadığını yorumlayalım.

Bu şekil bir platformdan ilk beklentimiz hiç tartışmasız geniş bir içerik olacaktır. Netflix bu konuda gayet yeterli. İçeriğinde yüzlerce farklı tarzda dizi/program/film bulunmakta ve her ay yeni yayınlar da eklenmekte. Bu noktada siz ücretsiz sevenlerin hoşuna gitmeyecek şekilde Netflix’e özel içerikler dışında dizilerin günü gününe değil, ortalama olarak bir sezon geriden geldiğini, filmlerin de yine vizyondan kalkar kalkmaz Netflix’te olsun şeklinde bir kaygılarının olmadığını belirtmem lazım. Burada Netflix’in güncellikten çok çeşitliliği amaçladığını söyleyebiliriz. Pek çok popüler olmuş, klasik dizi mevcut ama son sezonları henüz eklenmemiş. Pek çok klasik olmamış ama merak ettiğiniz dizi de yine aynı şekilde mevcut. Filmlerde de yine çeşitlilik öncelik. Eski yeni pek çok farklı tarzda pek çok film bulunmakta. Film ve diziler dışında stand up’lar, reality show’lar vb pek çok program da yer alıyor arşivde. “Penn & Teller: Fool Us” gibi pek çok keyifli program mevcut. Arşiv hazırlanırken sadece kalite değil çeşitlilik, her kitleye hitap etme kaygısının ağır basması yer yer olumsuz görünse de aslında ön yargılı olduğunu dizi/filmlere karşı bir şans vermek için de bir fırsat oluyor. Bir de tabi evde birden fazla kişi iseniz, platformun sadece size değil, eşinize çocuklarınıza annenize babanıza hitap etmesini sağlaması açısından da faydalı.

Farklı kitlelere hitap etmek söz konusu olunca; Disney’in kendi yayın platformunu kuruyor olmasından dolayı film ve dizilerini Netflix’ten çekmesinin de platforma ciddi zarar verdiğini söyleyebiliriz. Disney’in kendi filmlerinin yanında Marvel filmleri arşivde yer almıyor. Kahraman filmleri olarak DC filmleri (BvS yok ama Man of Steel var mesela) ve hakları diğer stüdyolarda olan Marvel filmleri (Daredevil, Ghost Rider falan) yer alıyor. Animasyon olarak Pixar yok, onun yeri Dreamworks’ün animasyon filmleri ile (Kunfu Panda, Shrek vs) doldurulmaya çalışılmış. Yerini tam tutmuyor olsa da yeterli diyebiliriz. Belki Universal’ın falan da daha fazla işi konulabilirmiş. Bunun yanında bir de Netflix Türkiye olması vesilesiyle sağlam bir yerli film/dizi arşiviyle beraber geliyor. Bu noktada yine ayrım yapmadıklarını, çeşitliliğe yatırım yaptıklarını söyleyebiliriz. Behzat Ç, Leyla ile Mecnun, Ezel gibi kaliteli diziler arşivde yer alırken, sadece üç dört bölüm sürmüş yerli diziler bile burada mevcut. Filmlerde de GORA, Vizontele, Bana Masal Anlatma gibi başarılı örneklerin yanında mesela ucuz komedi filmleri ile Şahan’ın filmleri de yer almakta.

Bir de tabii Netflix’in içeriği sadece Türk, amerikan ve ingiliz dizi/filmleriyle sınırlanmamış olmasını da güzel bir artı olarak yazabiliriz. Ülkemizde de popüler olmaya başlayan Asya dizi/filmleri, Animeler, Bollywood’dan kopup gelen film/diziler’le beraber pek çok farklı kültüre ait içerik de yine Netflix’de yer almakta. Bana çok hitap etmese de elimin altında bulunmasından memnunum. Hatta bir ara çok boş kalırsam Bollywood bir süper kahraman filmi var (Krish sanıyorum), onu da izlemeyi düşünüyorum.

Bu genel içerik dışında Netflix’in fark yarattığı nokta özgün ve Netflix’e özel olan içerikler tabii ki. Bu konuda geçmişteki başarılı örnekleri sebebiyle bir dönem kaliteyle eşdeğer tuttuğumuz platformun, mevcutta bu konuda biraz düşüşte olduğunu söyleyebiliriz. Marvel-Netflix dizileri hala mevcut ancak Defenders yazımda belirttiğim gibi hala en iyisi Daredevil. House of Cards, Orange is the New Black, Stranger Things izlenesi diziler olarak tüm sezonlarıyla mevcut ama bunun yanında yeni diziler Series of Unfortunate Events, Ritchie Ritch gibi diziler Netflix kalitesinin çok altında kalmış. Kanala özgü orjinal filmler olarak da Death Note, Sandler filmleri gibi çok da başarılı olmayan filmlere imza atmış görünüyor. Açıkçası bu özgün filmlerden tartışmasız başarılı bir örneğe henüz denk gelmedim. iBoy fena durmuyor, ona da bakıcam bir ara. Bunun dışında White Rabbit Project gibi Myth Busters’ın manevi devamının yanı sıra pek çok sayıda Netflix’e özel stand up bulunmakta. Yani eski kalitesinde olmasa da totale baktığımızda platforma özel farklı, izlenesi içeriklere sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Yukarıda içerikle ilgili genel olarak bilgi verdim ama izlenesi bir kaç örnek de bırakayım ki, kafanızda tam olarak pekişsin nasıl bir arşivden bahsediyoruz. Netflix’e özel; Marvel/Netflix dizileri, Stranger Things, House of Cards, Narcos (yeni sezonu yeni düştü), Gabriel Iglesias, Amy Schumer, Aziz Ansari, Louis CK stand up’ları, iBoy, Death Note filmleri, Troll Hunters animasyonu. İzlenesi diziler olarak; Rick & Morty, Archer, Sherlock, Luther, Orphan Black, Shannara Chronicles, Pokemon, He-Man, 12 Monkeys. Film olarak, Sherlock Holmes, Mission Impossible, Dark Knight üçlemesi, V for Vandetta, Limitless, Indiana Jones, Transformers, Star Trek, Matrix, Lord of the Rings. Animasyon; How to Train Your Dragon, Kungfu Panda, Shrek, Mastermind, Spongebob Squarepants. Yerli film/dizi; Behzat Ç, Leyla ile Mecnun, GORA, Vizontele, Bana Masal Anlatma, Düğün Dernek. Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler.

Arşivi dışında bir de sizi izleyecekleriniz konusunda yönlendirmesi durumu var Netflix’in. Yani izlediğiniz, beğendiğiniz filmlere göre zevkinizi tahmin edip, size uygun olduğunu düşündüğü filmleri paylaşıyor. Sizin için yaptığı seçimlerin fena olmadığını, bu geniş arşivde hoşunuza gidecek bir şeyler bulmayı kolaylaştırdığını söyleyebiliriz. Yerli film/dizilerde biraz problem var, yani GORA’yı sevdim diye bana Recep İvedik’i önerdi ama onun dışında yabancı dizi/film konusunda oldukça tutarlı ve başarılı bir liste sunduğunu söyleyebiliriz. Yine ek fayda olarak izleyip yarım bıraktığınız programların listesini tutuyor olması, programı ve televizyonu kapatsanız da tam kaldığınız yerden devam etme imkanı sağlaması ve bunu farklı platformlar arasında da yapıyor olması (yani televizyonda izlerken, tamamlayamadığınız bir filmi, yatak odasında telefondan kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz) da yine bir artı olarak dikkat çekiyor. Bu noktada tek eksi olarak başladığım ama beğenmediğim için yarım bıraktığım film/dizileri silme yolunu bulamamış olmam olduğunu söyleyebilirim. Eğer bir yolu varsa birileri paylaşırsa sevinirim.

İçeriği tamamladığımıza göre elimizde başka neler var ona bakalım. Şimdi uygulamanın normal bir siteden çok daha hızlı yüklendiğini ve kesintisiz bir izleme sunduğunu belirtmek lazım. Şimdiye kadar izlediğim hiç bir programda “Yükleniyor” şeklinde bekleme durumum olmadı. Bir iki defa “Şu anda uygun değil” tarzı bir hata aldım ama o kadar. Bu konuda Netflix’in çok sağlam bir altyapı kurmuş olduğu belli. Görsel kalite olarak ise tercihinize yani üyeliğinize göre belirleniyor. Hazır konu açılmışken Netflix’in üç üyelik seçeneği bulunmakta. 15,99 TL temel düzeyin ücreti, sadece tek ekranda kullanabiliyorsunuz ve düşük kalitede izliyorsunuz. 27,99 TL standart paket, 2 ekranda kullanılabiliyor ve HD olarak izleyebiliyorsunuz. 39,99 TL özel paket 4 farklı ekranda kullanabiliyor ve ultra HD olarak izleyebiliyorsunuz. Ben ilk ve ikinci paketi denedim, HD’yi deneyince düşük kalite biraz az kalıyor ama ilk başta onu da izledim çok rahatsız olmadım ve performans/hız olarak düşük kalite ve HD arasında hemen hemen hiç fark yaşamadım. Buradaki ekranla kastedilen de mesela aşağıda hanım, yukarıda ben izlemek istiyorsam (ev dubleks de 🙂 ), en az ikinci paketi almak icap ediyor. Fiyatların da bu açıdan gayet makul olduğunu söyleyebiliriz. Bu konuda da tek eksik sayabileceğimiz şey yıllık üyeliğinin falan olmaması olabilir. Yani her ay ödemek yerine toplu ödeme yapıp sonra bu ödeme işini çok takmamak isteyen hatta bu bağlılıktan kaynaklı bir indirim beklentisinde olanlar için herhangi bir seçenek sunulmaması biraz hayal kırıklılığı.

Yükleme hızı ve farklı platformlar yani genel performans konularına gelirsek, televizyonda normal bir kanal izlememle ya da DVD’den falan izlediğimle aynı performansı aldım ve hemen hemen hiç kesinti yaşamadım yukarıda belirttiğim gibi. Sadece ilk açtığınızda düşük çözünürlük başlıyor (yükleme hızı ile ilgili falandır diye düşünüyorum) sonra normale dönüyor. Farklı platform olarak iPhone 6s telefonumda da yine iyi bir kalite/hız yakaladığımı söyleyebilirim, ki telefona evde indirip sonra dışarıda indirmeye gerek kalmadan izleme seçeneğini de son derece faydalı buldum. Henüz kullanmadım ama kotalı olanlar için kesinlikle çok cazip bir seçenek olduğunu tahmin ediyorum. Bunlar dışında başka platformda denemedim ama tahminimce her türlü platformda yaklaşık aynı performansı alacağınızı söyleyebilirim. Yani tabletinizde falan da sorunsuz bir şekilde kullanacağınızdan hiç şüphem yok.

Sonuç olarak; eğer ben filmimi/dizimi günü gününe takip ederim diyorsanız ya da izleme platformu olarak sadece bilgisayarınızı kullanıyorsanız ya da bir şeylere para ödemek istemiyorsanız size göre değil. Ama bir aya yakın süredir kullandığım Netflix bana son derece tatmin edici bir deneyim sundu. Uzun zamandır izlemediğim filmleri/dizileri hatırlatıp tekrar izlememi sağlaması bir yana merak ettiğim ama zaman ayıramadığım filmleri/dizileri de salonumun konforunda izlememi sağladı. İsmen duyduğum ama izleyemediğim televizyon şovlarını da (mesela Penn & Teller kesinlikle izlemeye değer bir program) izleme şansı buldum. Daha iyi olabileceği şeyler olsa da fiyatının karşılığını verdiğini söyleyebiliriz. Eğer televizyon izleme alışkanlığınız sona erdiyse, koskoca televizyon salonda boşa yatıyorsa, bilgisayardan televizyona flashdisk, usb harddisk taşımaktan gına geldiyse çözüm Netflix’te. Ayrıca Türkiye’ye de açılan ve bize has bir dizi için çalışmalara başlayan bu platforma vereceğiniz desteğin, kaliteli Türk dizileri (ve belki de ilk kaliteli yerli süper kahraman dizisi) olarak geri dönme olasılığı da sizi heyecanlandırmıyor mu? Sonuçta para sizin paranız ama televizyonların boş içeriklerle dolu olduğu günümüzde Netflix’in yayıncılık anlamında güzel bir alternatif sunduğunu, hele benim gibi boş zamanı belli olmayan, bu sebeple bir şeyleri düzenli takip etme ayrıcalığı olmayanlar için bulunmaz bir nimet olduğunu düşünüyorum. Bir sonraki yazıda görüşüne dek esen kalın.

Spread the love

1 geri izleme / bildirim

  1. Playstation Plus Almaya Değer Mi? – AltDünya

Bir yanıt bırakın