Kahraman Kimlikleri – He-Man (Filmation)

Gerçek Adı: Prince Adam
Irk: İnsan, Vatandaşlık: Eternia
Cinsiyet: Erkek
Durumu: Yaşıyor
Ünvanları:
Prens, He-Man, Evrendeki En Güçlü Adam, The Most Powerful Man in the Universe

Özgeçmiş

İlk ortaya çıktığında kendisine farklı bir geçmiş yazılmış olsa da bizim baz alacağımız Filmation’ın çizgi filmi için oluşturulan hali olacak. Bu çizgi filme özel olarak tasarlanan orijininde, kendisi Eternia Krallığı’nın liderleri Kral Randor ve Kraliçe Marlena’ın (ki kraliçemiz aslında dünyadan gelen bir astronot. Randor’a aşık olup Eternia’da kalmış) ikiz çocuklarından biri olan Prens Adam olarak dünyaya gelmiştir. Gölgeler Şatosu’nun (orjinali Castle Greyskull) Büyücüsü (The Sorceress) tarafından kendisine verilen Güç Kılıcı’nı (Power Sword) göğe kaldırıp “Gölgelerin gücü adına… Güç bende artık” (orjinali “By the power of Grayskull… I have the power”. Bizimki her türlü daha iyi 🙂 ) diye bağırarak evrenin en güçlü adamı He-Man’e dönüşür.

Dönüşür derken, Adam ile He-Man arasında görünüş olarak çok büyük bir fark olmadığını itiraf etmek lazım. Kıyafet farkı dışında (fark derken de He-Man biraz daha çıplak. Acaba dikkat dağıldığı için mi insanlar anlamıyor?), azıcık daha koyu saç ve ten, biraz daha kalın karizmatik bir ses, o kadar. Bari bir gözlük mözlük taktırsalarmış. (di mi Superman? 🙂 ) Kendisinin Titrek (orj Cringer) adlı bir de yeşil renkli evcil kaplanı vardır. Adını hakeden bu hayvan Adam’ın He-Man’e dönüştüğü zamanlarda kılıç onu da Atılgan’a (orj Battle Cat. Ne kötü isimlermiş bunlar ya.) dönüştürür. Onun dönüşümü He-Man’inkinden biraz daha mantıklı. Boyu falan büyüyor, bir anda cesur hala geliyor, kafasında maske, sırtında semer falan. Hakikaten savaş kedisi haline geliyor. Kendisi He-Man’in bineği ve yoldaşı oluyor.

Ailesini ve sevdiklerini korumak için He-Man gizli kimliğini sadece belirli sayıda kişiyle paylaşmıştır. (Bu arada aile ve sevdikleri dediği kişilerin çoğunun savaşçı olduğunu, aile dediği kişilerin kraliyet olduğu ve haliyle He-Man olmadan da hayatlarının sırf konum itibariyle tehlikede olduğunu görmezden geliyoruz. Hatta He-Man olduğu bilinse milletin tırsıp daha az saldırma olasılığını da yine göz ardı edelim). Bunların başında elbetteki ona gücünü veren Büyücü geliyor. Büyücü ile telepatik bir bağı olan He-Man’in güçleri de Büyücü’nün yaşadığı Gölgeler Şatosu’ndan gelmektedir.

Onun dışında orduların generali Duncan (orj Man-At-Arms. Ya hakikaten hiç mi uğraşmamışlar bu isim konusuna?) bu sırrı paylaşmakta ve kendisi He-Man ile kanka/mentor arası bir ilişki içerisindedir. Duncan silah yapımı konusunda uzmandır. Yine sırrını bilen bir diğer kişi dizinin mizah unsuru aynı zamanda büyücü olan yaratık Orko. Kendisi dizide sakarlık falan gibi klişe komedi araçlarını kullanır. Büyüleri ters teper falan. Sırrını bilmeyen ancak sürekli He-Man ve Adam’la takılan önemli karakterlerimizlerden biri de Teela. Duncan’ın üvey kızı olan Teela Adam ile beraber büyümüştür. Kendisi orduda yüzbaşı olup güçlü bir kadın karakter imajı vermektedir. Çocukluğundan beri tanıdığı Adam’ın azıcık güneşlenmiş halini tanıyamadığı gibi, Adam’ı narin yapısı sebebiyle sürekli aşağılamaktadır.

He-Man’in baş düşmanı İskeletor (orj Skeletor) kara büyü ve dövüş konusunda uzmandır. Her planı suya düşse de (çevresi kötü heralde :)) çok zeki kabul edilir. Orijini tam bilinmese de dizide başka bir boyuttan gelen iblis şeklinde tanımlanmış. Dizide yer almamakla beraber bir çizgi romanda gerçek kimliğinin Randor’un kardeşi Prens Keldor olduğu belirtilmiş ama dizide kullanılmamıştır. Bir de kendisinin Hordak’ın (She-Ra’nın baş düşmanı) sağ kolu olduğu söylenmiştir. (Ki her türlü Skeletor daha iyi derim) Kendisi Gölgeler Şatosu’nu ve oradan edineceği güçle de Eternia’yı ele geçirme planları içerisindedir. Çevresinde de çok çok kötü isimli bir sürü kötü yandaşı vardır.

Bitirmeden He-Man’in yan hikayesi olan She-Ra’dan da azıcık bahsedelim. Gerçek adı Adora olan She-Ra He-Man’in ikiz kardeşidir. Doğumda Hordak tarafından kaçırılmış ve herkesin zihni silindiği için hatırlanmamaktadır. Hordak Etheria gezegeninde kendisini yetiştirmiş ve ordu komutanı yapmıştır. He-Man’in olaya girmesiyle hem olaylara uyanan hem de He-Man’inkine benzer bir kılıç edinen She-Ra Hordak’a karşı yürütülen ayaklanmaya katılır. Netflix serisi gelince kendisine ayrı bir Kahraman Kimlikleri yazarız diye çok abartmayıp bu kısmı bitiriyorum.

Güçleri ve Ekipmanları

Ekipmandan başlayalım. Kendisi diğer silahları ve pek çok aracı kullanabilse de en önemli silahı şüphesiz Güç Kılıcı’dır. Bu kılıç yok edilemez olup (en azından zarar görebildiğine dair bir kanıt görmedik) enerji silahlarından gelen ışınları da kolaylıkla yansıtabilir. Tabii ki kılıcın en önemli özelliği Adam’ı He-Man’e, Titrek’i Atılgan’a dönüştürmesi. Bunu Gölgeler Şatosu’nun güçlerini Adam’a ve Titrek’e yansıtarak yapmaktadır. Kılıç dışında kostümündeki göğüs parçası Eternia’nın özel minerali corodite’tan yapılmış ve He-Man’in gücünü arttırmaktadır.

He-Man’in kendisine gelirsek. Kendisi süper güçlü. Çok net. Dağları yerinden oynatacak, sağa sola fırlatacak kadar güçlü. İki metali sırf elleriyle birbirine yapıştıracak kadar. Hatta DC’nin bir çizgi romanında gösterildiği şekliyle pre-crisis Superman ile birebirde kapışacak kadar güçlü. Gücünün sınırları tam bilinmiyor ama evrenin en güçlü adamı boşuna demiyorlar. Bu gücü Gölgeler Şatosu’ndaki büyülü güçlerden gelmekte. Bunun dışında normal bir insandan da çok daha hızlı ve son derece de çevik. Hatta işte patlamalardan koşarak kaçabilecek kadar falan hızlı. Aynı zamanda gücüyle doğru orantılı olarak oldukça yükseklere de zıplayabiliyor. Zıplarken havada rahatlıkla taklalar falan da atabiliyor, yere de gayet rahat konuyor.

Kendisinin derisi neredeyse zarar görmez. Hatta bir kaç patlamaya bile dayanabiliyor. En kötü zarar gördüğü durumda Adam haline geri dönüşüyor. Bu da gücünün belli bir noktaya kadar dayanabildiğini gösteriyor. Bu durumlar dışında istediği kadar He-Man olarak kalabildiği görünüyor. İstediği zaman da Adam’a dönüşebiliyor. Fiziksel özelliklerinin yanında çok detaylandırılmasa da kahramanımızın telepatik güçleri de var. Büyücü ve She-Ra ile çok uzun mesafelerden telepatik olarak iletişim kurabiliyor.

Bunca fiziksel özelliğine rağmen çizgi filmde zekasıyla da öne çıkarılan bir karakterdir. Olayları şiddet gerektirmeyen yollardan çözmeye çalışıp, dövüşü son yol olarak tercih ettiği pek çok kez belirtilir. Rakiplerini de zekasıyla alt etmeye daha meyillidir. Dönemin televizyon standartları gereği kılıcını başkalarına zarar vermek için kullanamaz. O sebeple kılıcı genelde savunma amaçlı kullandığını görürüz. Genelde düşmanlarını sağa sola atma yoluyla etkisiz hale getirir. Sadece robotik düşmanları yok eder.

Kostümleri:

He-Man derisi zarar göremeyeceği için olsa gerek (kaslı :)) vücudunun çoğunu gösterecek şekilde bir göğüs zırhı, onun altına tüylü bir şort, ayaklarda da tüylü botlar yeterli diye düşünmüş. Göğüs zırhının corodite’tan yapıldığını öğrenmesek, çıplak çıksa da haklı demek üzereyiz. Genelde toplumda kadın vücudunun gerçekdışı ve fazla seksi yansıtıldığından şikayet edilse de arada erkekler için de böyle bir istisna çıkabiliyor demek ki. Kendisinin gizli kimliği Adam ise He-man’in bu maço tarzına kontrast olması için olsa gerek, beyaz sweat üzeri pembe t-shirt, mora çalan bir tayt, eşantiyon olarak da kemer takması tesadüf değildir sanırım. Bir tarafta kaslarını arz-ı endan eden He-Man, öbür tarafta dönemine göre fazla metroseksüel kalan Adam. İnsanların anlamamaları normalmiş. Yukarıdaki laf sokmalarım için özür dilerim.

Son Yorumlar:

He-Man’in çizgi filmi yayınlandığı dönem ve sonraki dönemlerde çok popüler olsa da, He-Man karakteri çizgi film için değil, oyuncak serisi için yaratılmıştır. Dönemin Barbar Conan’ının popülerliğinden yararlanmak isteyen oyuncak devi Mattel bu karakteri yaratmıştır. İlk orijininde zaten Eternia’nın Barbar topluluğunun lideri olarak tasarlanmış çizgi roman ve çizgi film ile birlikte bu orijin değiştirilmiştir. İlk halinde He-Man’in kılıcı değil, baltası vardı. Elindeki güç kılıcından iki tane vardı. İkisini birden ele geçiren Gölgeler Şatosu’nun güçlerini kontrol edecekti gibi bir hikaye ile ilk ortaya çıkmıştı.

Bugün benim çocukluğumu çizgi filmiyle şenlendirmiş, oyuncak merakımı cezbetmiş bu metroseksüel prenslikten kahraman barbarlığa terfi etmiş, evrenin güçlü adamını bir kez daha hatırladık. He-Man’in nasıl yaratıldığının hikayesini detaylı bir şekilde görmek için Netflix belgeseli “The Toys That Made Us”ı izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Vakit bulsam yazısını da yazıcam, çocukluğumuzun oyuncak efsanelerinin ne yollardan geçtiğini muhteşem gösteriyor. Vakit bulur bulmaz yapışın. Kahraman Kimlikleri köşesinde yer almasını istediğini kahramanlar varsa, onları da facebook’ta, burada yorumlarda, twitter’da falan paylaşıp fikir verebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşene dek, esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın