OyunYorum – Golden Axe Classics (2010)

Künye

“Golden Axe Classics”
Firma: Sega
Çıkış Yılı: 2010
Tür: Beat’m Up
Platform: Android, iOS (benim emektar iPhone 6s’te denenmiştir.)
Ekstra Bilgi: Oyun ücretsiz. 12,99 TL’ye Sega dışı reklamları kaldırabilirsiniz. Boyutu 158,7 MB.

Giriş

Ben artık yaşlandım. Zaten retro adı altında eski, geçmişten gelen şeylerin yeniden popüler olmasından bir kıllanmıştım. Zamanında GameShow’da arka sayfada yazan bir şey aklıma geliyor böyle olunca, “Yaşlandığınızı ne zaman anlarsınız? MTV’de Greatest Hits hoşunuza gitmeye başlayınca”. Evet günümüzde nostaljinin popüler kültürde büyük bir yer kapladığı doğru. Bunlar çoğu zaman hoşuma gitmiyor olsa da (bknz TMNT filmleri) zaman zaman da beni şaşırtmayı, mutlu etmeyi, gözümden bir damla yaş düşürmeyi başarıyor. İşte bugün ki konuğumuz beni nostalji damarımdan vuran, geçtiğimiz günlerde hikayesiyle bu sayfalara konuk olmuş (ilk AltStory yazımız, onu da okuyunuz) bir “eski” oyun. 90’ların Beat’m Up efsanelerinden Golden Axe.

Bu zamansız yeniden pörtleyen Golden Axe ilgim bu sıralar Disney’inden, WB’sine tüm markaların dahil olduüu, haliyle Sega’nın da bir şekilde katılmak durumunda kaldığı “Karakter topla, basitçe adam döv, daha çok karakter topla” trendine uygun olarak hazırladığı “Sega Heroes” oyunuyla (ki bu oyun o kadar iplenecek değil o sebeple yazıda bu kadar anılacaktır) başladı. Orada hem Ax Battler’ı hem de Gilius Thunderhead’ı yönetiyor olmak (Tyris Flare’i kazanmak için çok uğraşmak, hatta oyuna para saçmak falan lazım, o sebeple pas geçmiştim) beni kardeşim Eto’yla Golden Axe oynadığım dönemlere geri götürdü. 90’larda çocuk olan biz ikimiz zamanında bu oyuna hayatımızın bir kısmını gömmüş ve son derece keyif almıştık.

Oradan gaza gelip tekrar oynasam diye düşündüm, sağda solda (kısaca Google’a yazdım diye de okuyabilirsiniz) araştırdım ve gördüm ki, SEGA telefonlar için “Sega Forever” diye bir oluşuma girmiş, geçmişte efsane olmuş (özellikle Mega Drive dönemlerinden) pek çok oyunu hemen hemen ücretsiz oynanacak şekilde emüle etmiş ve telefonlarımıza getirmiş. İşte bugün de bit pazarına nur yağar mı, çocuklukta güzel olan affedersiniz eşek kadar olunca da aynı tadı verir mi ve elbetteki nerede o eski bayramlar gibi sorular üzerinden bu oyunu yorumlayacağız. Buyurun efendim.

Hikaye

Death Adder Firewood Krallığı’nı yok edeli altı yıl olmuştu (ve bizim hepsi savaşta kaybeden çocuklarımız da serpilmiş, kaslanmış ve büyülü güçler edinmişlerdi, bunu yazmamışlar da). Bu sürede Death Adder’ın güçleri Firewood’un güneyindeki Southwood Krallığı’na kadar genişlemişti. Southwood Kalesi işgal edilmiş ve (hikayenin bu kısmına kadar herkesi öldüren, adında bile ölüm ekleme olan adam tarafından niyeyse) kralla prenses esir alınmıştı.

Üç savaşçı bu durumu ölmek üzere olan arkadaşları Alex’ten öğrenmiş (Bu arada Alex’i gözlerinin önünde düşmanın biri ağır yaralıyor, bizimkiler müdahale etmek, öç almak falan geç, hiç bir hareket yapmıyorlar. Çok sevmedikleri bir arkadaşları demek ki) ve Yuria’yı özgür kılmak ve Death Adder’ın ellerinde kaybettiklerinin öcünü almayı görev edinirler. (Daha fazlası için AltStory – Golden Axe yazısına lütfen. Bu kısım da oradan alıntıdır.)

Artılar/Eksiler

Burada ele aldığım iOS sürümü temelde Golden Axe I-II-III’ün Sega Genesis/Mega Drive versiyonlarının emülator hali olduğunu belirterek başlamak lazım. Yani oynayacağımız oyun o dönem çıkan sürümle birebir aynı. Yeni nesile ne kadar hitap eder emin olamıyorum ama o dönem oynayıp keyif almış olanlar, nostalji havasını yakalamaya meyilliler ne beklemeleri gerektiğini biliyorlar. Bana o geçmiş hatıraları aynen yaşatmayı başardı bu hali. Bu arada oyunu hiç bilmeyenler için de klasik Beat’m Up oyunlarının (Double Dragon’lar falan işte) Conanvari bir fantazi dünyasında geçen hali diyebiliriz özetle.

Önce orijinal oyunlarla ilgili bir iki yorum yapıp bu sürüme geçelim. Ağırlıklı olarak ilk oyunu oynamış biri olarak, oyun aklımda son derece güzel bir yer edinmişti. 3 farklı karakter, yaratıklara binme, alayını öldüren karizmatik animasyonlu büyüler, değişen ilginç arka planlar, yer cüceleri falan o dönem için hoş özelliklerdi. Şimdi baktığımda ise tek oynanış ve kısa süre için eğlenceli olsa da yaşından dolayı bazı eksikleri daha fazla dikkatimi çekti. İlk oyun için konuşuyorum, oyun kısa, düşman çeşitliliği az ve oyun çok bir farklılık sunmuyor. İkinci oyun aynı temel üzerinden ilerlese de en azından çeşitlilik olayını az da olsa geliştirmeyi başarmışlar. Üçüncü oyun ise ilk ikisinden daha büyük, daha uzun, daha çeşitli ve daha iyi görünüyor.

Şimdi bu sürüme gelirsek. Görsellik üzerinde hiç bir değişiklik yapmamışlar, bu hem olumlu hem olumsuz. Keşke grafiklerde en azından bir temizlik yapsalarmış diyorum, karakterlerimizi daha güzel görmek hoş olabilirdi ama bu haliyle de benim emektar iPhone 6s’te çok kötü durmuyor. Ayrıca retro havasını yaşamak için belki bu şekilde kalması daha iyi bile olabilir.

Oynanış ise o kadar iyi değil gibi sanki. Zati telefondan aksiyonlu oyunlar oynama olayına adapte olamadığım için benden de kaynaklı olabilir ama oyunu ilk PC’de oynamış biri olarak klavyeye kıyasla dokunmatik ekrandan kontrol daha zor geldi. Tıklama ve reaksiyon süresinde biraz problem var gibi geldi. Böyle olunca da oyun normalden biraz daha zorlaşmış oldu tabi. Oyunun zorluğu zaten fena değil, bir de dövüş kısımlarında zamanlamanın önemli olduğunu düşünürseniz, o algılama durumu biraz kritik oluyor.

Sega bu sürümü ilk çıkardığı zaman içerisinde sadece ilk Golden Axe varmış. Youtube videolarında speedrun şeklinde 6-7 dakikada bitirenler bile olduğunu düşünürsen çok tatmin edici bir deneyim olmayabilirdi ama sonradan gelen güncellemelerle ikinci ve üçüncü oyun eklenerek daha doyurucu hale getirmeyi başarmışlar. Oyun App Store’da ücretsiz. Alıştığımız oyun içi satışlar ve reklam olayı ise şöyle. İsterseniz reklamsız şekilde satın alabiliyorsunuz ama ne gerek var? Oyundaki reklamlar da ilk açılışta, bölüm geçişlerinde ve kayıtlarda sadece. Yani çok rahatsız edici bir reklam bombardımanına tutulmuyorsunuz ki en sevdiğim kısım bu oldu.

Bu arada oyunu istediğin yerde kaydedebiliyor olmak çok büyük bir avantaj olmuş. Bir de tek kişilik oyun dışında durmadan gelen düşmanlarla kapıştığınız “Duel Mode” da fena değil. Bizim zamanımızda var mıydı hatırlayamadım, şimdi de oynamadım ama güzel bir alternatif olabilir. Tek negatif olarak iki kişilik oynama imkanının olmamasını gösterebilirim sanırım. Onun dışında keşke her retro oyun bu şekilde telefonlarımıza gelse.

Sonuç

Sonuca gelirsek çok net belirtmek gerekiyor ki, bu oyunu esas tavsiye edebileceğim kişiler benim gibi geçmişte bu oyunun tadına varmış ve o nostaljiyi yeniden yaşamak isteyenler. Onlar anıları falan da kafalarında canlandırarak bu oyundan en az benim kadar keyif alırlar. Yeni nesili ise grafikleriyle, sesleriyle ve oynanışıyla tatmin edebilir mi emin değilim ama yine de geçmişe saygı duyup merak edenler için hoş bir deneyim olabilir. Bazı yerleri eskide kalmış olsa da hala oynanabilir olduğunu düşünüyorum. Ayrıca adam gibi uygulanan bir F2P’nin de ne kadar başarılı olabileceğine şahit olmak isteyenler için de son derece faydalı bir eser. Zaten ücretsiz, boş bir zamanda indirirsiniz beğenmezseniz silersiniz. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın