Kahraman Kimlikleri – Hellboy (Dark Horse)

Hellboy

Künye

Gerçek Adı: Anung Un Rama
Takma Adları: Hellboy, Koca Kırmızı/(Big) Red, Peanut
Irk: Cambion (Yarı-iblis, yarı-insan), Vatandaşlık: ABD, Cinsiyet: Erkek,
Durumu: Yaşıyor
Katıldığı Ekipler:
B.P.R.D. – Saha Ajanı (1952–2001, 2018–),
Luchador (1956)

Özgeçmiş

Şimdi Hellboy’un orijini biraz karışık. Kendisi Azzael adlı bir büyük iblis ile Kral Arthur’un soyundan gelen Sarah Hughes’ın oğlu. Kral Arthur’un soyu kısmı biraz karışıyor, Sarah’ın büyük büyük babası Mordred Kral Arthur’un kız kardeşi Morgana Le Fay’den olan gayrimeşru çocuğu. Mordred aynı zamanda Kral Arthur’un öldürülmesinde de rol oynamış bir kişi. Burada bir detay olarak Hellboy Kral Arthur’un soyundan olduğu için aslında İngiltere Kral’ı olma hakkına da sahip. Hatta çizgi romanlarda (ve saçma sapan reboot filminde de) çok kullanılan “kader” temasında Hellboy’un Excalibur’u taştan çıkarması, tacı takması ve ölülerden oluşan Britanya ordusunu yönetmesi yer alıyor.

Olayın Azzael tarafı ise şöyle oluyor, Sarah ki kendisi aynı zamanda bir cadı, Azzael’i dünyaya çağırıyor, kendisinden üç çocuk yapıyor, sonra da bu işlere tövbe ediyor. Hellboy dışındaki diğer iki çocuğu da (biri rahibe, diğer rahip) annelerini korumak için ölüyorlar. Azzael durmuyor tabi, Sarah’ı zincirlerle bağlıyor ve cehenneme sürüklüyor. Cehennem tarafındaki “kader” olayı ise Hellboy’un Kıyamet’in Yaratığı olduğu yönünde. “Right Hand of Doom/Kıyamet’in Sağ Eli” yardımıyla korkunç yaratıkları hapishanelerinden uyandıracak ve insanlığı sonu için bu yaratıkları ortalığa salacak. İki tarafın kader olayı da pek iç açıcı değil yani.

Hellboy’un dünyamıza ilk gelişi 23 Aralık 1944 gecesi Grigori Raputin adlı kötü büyücünün Third Reich’ın bir ayini ile oluyor. O zamanlar daha bir bebek olan Hellboy, Nazi ayinlerini araştıran Amerikalı askerlerce bulunuyor. Ekibin başında başçavuş George Whitman var. Ayrıca ekipte Profesör Malcolm Frost, Cynthia Eden-Jones, bir kostümlü kahraman Torch of Liberty/Özgürlük Meşalesi ve son olarak Bureau for Paranormal Research and Defense (B.P.R.D.)/Paranormal Araştırma ve Savunma Bürosu’ndan Professor Trevor Bruttenholm yer almaktaydı. Bruttenholm bu yaratıkla arkadaş olur ve Hellboy adıyla vaftiz eder. Sonrasında bu küçük çocuğumuz Amerikan hükumeti tarafından paranormal olayları incelemesi amacıyla yetiştirilir. 1952 yılında tam zamanlı ajan olarak resmen BPRD’ye katılır.

Hellboy vücut olarak gelişse de, zeka olarak aynı gelişimi gösterememiştir. Orta yaşlı bir adamın bedenine sahip olup, ergen davranışlar göstermekte ve asi çıkışlar yapmaktadır. Kendisi ele geçirilme, şeytan çıkarma, kutsal muska ve eserler konusunda geliştirmiştir. 2. Dünya savaşının ve Nazi rejiminin bitişinden sonra Hellboy dünyayı gezerek vampirler ve kurt adamlar gibi doğaüstü varlıkların def edilmesinde önemli rol oynamıştır. Baba Yaga gibi pek çok mitik ve halk öykülerinden karakterlerle de mücadele etmiştir. 1952’de kendisine Birleşmiş Milletler tarafından “Onursal İnsan” statüsü verilmiştir.

Buradan sonra Hellboy’un BPRD ile çıktığı maceralar var ama bence bunları çizgi romanlardan okumak daha keyifli olacaktır.

Güçleri ve Ekipmanları

Yarı-İblis Fizyolojisi

Kendisinin yarı-iblis olmasından kaynaklı normal insandan daha üstün bir fiziğe sahiptir;

İnsanüstü Dayanıklılık: Normal bir insanı öldürecek pek çok yara Hellboy’u çok etkilemez. Sakatlık ve yaralanmalardan inanılmaz hızlı bir şekilde iyileşir. Ciddi darbelere, yüksek kalibre mermilere, yüksek mesafeden düşmeye ve yüksek/düşük sıcaklıklara karşı dayanaklıdır.
İnsanüstü Güç: Gücünün sınırı net bilinmemekle beraber 5 tona kadar ağırlık kaldırabildiği görülmüştür. Çok büyük ağaçları söküp, fırlattığı durumlar vardır.
Yavaş Yaşlanma: Hellboy normal insanlardan daha farklı bir şekilde yaşlanmaktadır. Teknik olarak 2 yaşında olduğu dönemde 6 yaşındaki bir çocuğun fiziğine sahipti. 10 yaşına geldiğinde tam teşekküllü bir yetişkin haline gelmişti. Hızlı büyümesine tezat olarak yaşlanması ise normalden çok daha yavaş olmaktadır. 60 yıl geçmiş olmasına rağmen fiziksel yetişkinliğini tamamladıktan sonra hiç bir yaşlanma belirtisi göstermemiştir.
Doğuştan Çok Dillilik: Çok eski ve büyülü dilleri doğuştan anlayabilmektedir.
Gelişmiş Görüş: Normal bir insandan çok daha uzağı görebilir.
Şeytani Dönüşüm: Hellboy bazı koşullarda daha şeytani bir hale dönüşür. Bu haldeyken boynuzları tam haline gelir. Kanat bile çıkartabilmektedir. Normalden daha güçlü olmanın yanında çeşitli büyüleri de kullanabilir hale gelmektedir. Yine bu formdayken, boyutunu büyütebilmekte, vücudundan cehennem ateşi çıkartıp kontrol edebilmekte, şimşek atabilmekte ve kanatlı ya da büyü yardımıyla uçabilmektedir.

Yetenekleri

Yakın Dövüş: Normalde silahla da etkili olsa da genelde insanüstü gücünü kullanarak düşmanları etkisiz hale getirmeyi tercih eder. Aynı zamanda kılıç ve eline gelen nesneleri de başarıyla kullanabilir.
Doğaüstü konulardaki bilgisi: Paranormal araştırmacı olarak uzun süre geçirdiği için, halk masalları, büyü ayinleri, lanetler, paranormal yaratıklar gibi konularda engin bilgi sahibidir.

Silah ve Ekipmanları

Tabanca: Hellboy okyanusta kaybolana kadar kendisine Torch of Liberty tarafından verilmiş olan bir tabanca kullandı. Kayboluşundan sonra bu silahın yerini 1941 yılında Harry Middleton’un hayaletinin kendisine verdiği ABD Ordusu yapımı M1911A1 kodlu .45 kalibrelik bir tabanca aldı.
Kemer: Hellboy kemerinde pek çok ıvır zıvır taşır. Bu ıvır zıvırlar ölüleri diriltmek, onu ya da arkadaşlarını kötü varlıklardan korumak, ya da iyileştirmek gibi şeylere yarar. Aynı zamanda kemerinde BPRD tarafından bulunmasını sağlayan bir takip cihazı da vardır.
Excalibur: Hellboy kısa bir süre için Kral Arthur efsanelerinden Excalibur kılıcını da kullandı.

Kostümleri

Hellboy, hemen hemen bütün maceralarında diz altına kadar uzanan uzun bir ceket giymiştir. Bu ceketin cepleri paranormal koruma sağlaması amacıyla bir çok takı ve totemle doludur. Orijinal cekette B.P.R.D. logosu yer alır, ancak Büro’dan ayrıldıktan sonra bu logoyu yoketti. Ceket pek çok kez hasar görmüş olmasına rağmen her yeni macerada hasarsız gördük. Bu da bize Hellboy’un dikiş biliyor olabileceğine dair bir emare vermektedir.

Yorumlar

Mignola karakteri yaratırken babasını temel aldığını söyler. Babası sürekli yaralı bereli olarak eve gelmesine rağmen, zaman kuru mizahıyla dikkat çeken bir adammış. Mignola, Hellboy’u aslında bir süper kahraman takımının üyesi olmak üzere yaratmış ancak diğer süper kahramanlar için isim bulmakta zorlanınca o projeyi rafa kaldırmış. Mignola genel anlayışı çizer Jack Kirby’den, hikaye anlayışı da Gustav Dore, H.P. Lovecraft ve Bram Stoker’in Dracula’sından esinlenmiştir. Hellboy’un ismi de aslen bir şaka olarak başlamış, sonra gerçeğe dönüşmüştür.

Hellboy’un şu ana kadar çekilmiş 3 filmi var. Bu filmlerden ikisi efsane geek yönetmen Guillermo del Toro tarafından çekildi ve hakikaten izlemeye değer bir iştir. Kendisinin Pan’ın Labirenti filmine de yakın, hatta çizgi romandakinden bile daha güzel görünen bir dünya yaratmış. En son çıkan reboot’u ise geçen gün izledim (ki bu yazıyı yazma sebebim olsa da) ve olumsuz şekilde eleştirilmekte son derece haklı, genel olarak zaman kaybı bir film. Yazısını yazacaktım ama şu anki zamansızlıkta gereksiz olur deyip vazgeçtim, bu yazıya yöneldim.

Hellboy çizgi romanları ülkemizde önce İthaki tarafından yayınlanıyordu. En son ise yayın hakları sevdiğimiz JBC Yayıncılık’a geçti. An itibariyle kitapçılarda bulunabilmekte. Hatta bizim de şurada yorumladığımız Batman’le ortak macerası da yine JBC tarafından dilimize kazandırıldı. Her biri okunması keyifli işlerdir, tavsiye ederim. Bugünlük bu kadar. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.