ÇRY – Scott Pilgrim 1: Scott Pilgrim’in Değerli ve Basit Hayatı (2021)

Scott Pilgrim ‘in ilk çizgi romanını yorumladığımız bu yazımız tamamen spoilersızdır. Spoiler versek de sorun olmamalı aslında, sonuçta konunun filmi çekilmiş, oyunu çıkmış, yıllar olmuş orijinali çıkalı ama yine de spoiler hassasiyeti olanlara saygımızdan, bir de derdimizi spoilersız anlatabildiğimiz için ortaya bu çıktı. Buyrun yazıya gönül rahatlığı ile…

Künye

Yayıncı: İthaki Yayıncılık, orj: Oni Press
Orjinal Adı: Scott Pilgrim 1: Scott Pilgrim’s Precious Little Life
Dil: Türkçe, Basım Yılı: 2021
Yazar-Çizer: Bryan Lee O’Malley

Giriş

Onur’un çizgi romanları dışında çizgi roman yorumlamayalı ne kadar uzun süre olmuş. Bunun sebepleri var tabi. Klasik sebeplerimiz zamansızlık falan neyse de, çizgi roman fiyatlarının uçuşu esas beni vuran yer oldu, yazmayı geçtim artık okumak için kendime alamıyorum bile. Fasiküllere bile kalın cilt fiyatı verilen noktaya gelince yeme içme gibi birazcık daha kritik ihtiyaçlara yöneldim doğal olarak.

Ancak bu yılbaşıyla beraber kendimi biraz şımartayım dedim. Hem işyerimde birazcık yükseldim üzerinize afiyet, gelirim azıcık arttı (maşallah diyin), hem de ilknokta.com diye bir site buldum, oradan kitap, çizgi romanları falan ucuza getirebildiğimi fark ettim. Tek çizgi romanlarda da fiyatları fena değil ama biraz daha bütçe ayırıp setleri toplu almak daha akılcı olabilir. Sebebinden emin degilim ama her siparişimde ücretsiz ek bişiler eklediler, ajanda, başka kitaplar gibi. Ben de gaza gelip bugün açıklayacağım çizgi roman dışında Terry Pratchett koleksiyonumu neredeyse eksik kalmayacak şekilde tamamladım, Watchmen’in başını anlatan çizgi roman serisini de set olarak aldım. Vakit bulabilirsem onlara da sitede yer vericem. Neyse bugünkü ÇRY (ÇizgiRomanYorum çok uzun oluyordu, kısaltıp markalaşmaya gittim 🙂 ) konuğumuza geçelim.

Bugün sizlere, ilk olarak filmi vasıtasıyla tanıştığım, bir indirimde oyununu aldığım ancak hala hakkını vererek oynamadığım, esasen çizgi roman ile çıkış yapmış olan Scott Pilgrim’in herşeyi başlatan çizgi romanını yorumlayacağım. Detaylara geçmeden çizgi romanın güzelliği bir yana, oyunu ve tabii ki muhteşem filmi de deneyimlemeyi atlamayın diyerek yazımızın diğer bölümlerine doğru ilerleyelim.

Hikaye

23 yaşında, Toronto’da yaşayan ve Sex Bob-omb (çeviride Sex Bob-omba olarak kullanılmış) adlı yerel bir grupta bas gitar çalan Scott Pilgrim 17 yaşında bir liseliyle çıkmaktadır. Arkadaşları ve kardeşi bunun felaket bir karar olduğunu düşünse de Scott gayet mutludur. Hayatı Ramona Flowers adında Amerikalı bir kıza âşık olması ve onunla sevgili olabilmek için “yedi kötü eski sevgili”sini yenmek zorunluluğunun ortaya çıkmasıyla bir hayli (understatement der bu duruma ecnebiler 🙂 ) karışacaktır.

Artılar/Eksiler

Öncelikle çizgi romanın Amerika çizgi roman kültürü ile Japon manga tarzını muhteşem birleştirdiğini söyleyerek başlamak yerinde olacaktır diye düşünüyorum. Formül ve hikaye tasarımı olarak Amerikan olmuş, ki benim manga/anime kültürüne alışamama sebebim budur, görsel ve anlatım olarak da azıcık mangaya yakın durmuş, ki klasik çizgi roman görsellerinden de sıkılmıştım. Dolayısıyla benim için son derece taze ve olumlu bir deneyim oldu. Bu haliyle her iki türün takipçilerine de hitap ediyor bence. İthaki’nin mevcut yayını renkli olmakla beraber (ki bu da bir artı benim için) orjinal tasarımı manga anlatımına yakın durmak (ve maliyetleri de düşürmek için olduğunu bugünki araştırmalarım ile öğrendim 🙂 ) için siyah-beyaz basılmış.

Bir diğer beğendiğim nokta da yaşanan olayların absürtlüğüne rağmen son derece basit bir karakterizasyon ve hikaye aktarılıyor olması. Yani Scott da, arkadaşları da kolaylıkla empati kurulabilecek kadar sıradan karakterler. Bu olumsuz gibi görünse de değil bu arada, beğendiğim nokta dedim zaten, her bir karakter (özellikle Knives benim için ayrı bir yerde) inanılmaz güzel oturmuş ve sempatik olmuş. Konunun gidişatı elbetteki fazla uçarı olacak ama hikayenin temelinde de eşinin sevgilisinin ilk sevgilisi olmayan sonsuz çoğunluğun kafasından geçen, yeni sevgilinin eski sevgilileri ile mücadele var. Olaylar abardıkça da kendi deneyimlerinizle bağ kurarak, keşke böyle mantık üstü durumlar yaşama imkanımız olsaydı noktasına geliyorsunuz.

İlk cilt olmasından kaynaklı, kitabı beklediğimden daha az tempolu bulmakla beraber, bunun hikayenin girişi olduğunu, bir sürü karakteri tanıtması gerektiğini unutmamak gerekiyor. Filmi izlemiş olmaktan kaynaklı “Acaba daha az keyif alır mıyım?” diye düşünmüştüm ama karakterlere, olaylara ve referanslara daha rahat adapte olmak ve yazıda verilmek istenenin (özellikle sondaki aksiyon kısmı için mesela) kolayca anlaşılması için faydalı olduğunu bile düşünüyorum şimdi. Hatta filmin ne kadar sadık bir adaptasyon olduğunu (Edgar Wright’ın bu romanın filmini çekmek için ciddi mücadele ettiğini de okumuştum zamanında) anlayıp, filme olan takdirimi de bir tık daha arttırdı.

Hikayedeki sadeliğin görsel anlatıma da yansıdığını, klasik süper kahraman çizgi romanlarındaki kalabalığın, detay bolluğunun olmaması, okumayı ve hikaye odaklanmayı da kolaylaştırmış. Görsel olarak inanılmaz diyemiyorum ama hem tazelik, hem de konuyla uyum açısından yeterli buldum. Filmde çok hoşuma giden bilgisayar oyunu havası ise bu ilk ciltte yok denecek kadar azdı. İlerleyen bölümlerde daha fazlalaşabilir ama belki de tek hayal kırıklığımın bu olduğunu söyleyebilirim.

Son olarak bu cildi değerlendirerek bitirelim. Basım ve kağıt kalitesi olarak gayet yeterli. Kabartma kapaktan minik bir artı da verebilirim. Bu cilt özelinde değil ama orijinali siyah beyaz olan işin renklendirmesinin de gayet yerinde olduğunu ve hiç rahatsız etmediğini belirteyim. Çeviride de rahatsız eden bir duruma rastlamadım. Ayrıca bu edisyonda ek olarak Bryan Lee O’Malley’nin hikayeyi nasıl oluşturduğundan, karakterleri yaratışına kadar herşeyi kendi ağzında okuyabileceğimiz ve eskizlerini görebileceğimiz kısımlar da kitabın tadına tat katmış ve çok güzel olmuş.

Sonuç

Filmini ve oyununu bu kadar beğendiğim bir işin, orijinal ve eski halini okuduğumda hayal kırıklığına uğrayacağımı düşünmüştüm ama hiç de öyle olmadı. Hakikaten kaynak materyal çok sağlam bir giriş hikayesi ile başladı. Buradan da hikayenin devamının yükselerek ilerleyeceğini tahmin etmek zor değil. Gerek hikayesiyle gerek çizimleriyle basit ama etkili ve bir o kadar da taze bir iş var elimizde. Ekstralarıyla da okuduktan sonra tatmin olduğunuz ve fazlasını isteyeceğiniz bir çizgi roman Scott Pilgrim. Kısa sürede ikinci cildi de sipariş edip, yorumlama hedefindeyim. Hatta Scott’a bir “Kahraman Kimlik”i de yapasım var ama bakalım. 🙂 Uzun süre sonra yaptığım ÇR Yorum umarım hoşunuza gitmiştir. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın