ÇizgiRomanYorum – Batman: Arkham Tımarhanesi (2016)

Künye

Yayıncı: JBC Yayıncılık, orj: DC Comics
Orjinal Adı: Batman: Arkham Asylum
Dil: Türkçe, Basım Yılı: 2016
Yazar: Grant Morrison
Çizer: Dave McKean

Giriş

Konu çizgi roman olunca şöyle bir teorim var. Çizgi romana ilk olarak Marvel’la başlarsınız ama işin ciddiyetini, büyüdüğünüzü DC’ye geçtiğinizde anlarsınız. İşte bu teorimin en önemli kanıtlarından birini bugün yorumluyor olacağız. 80’li yılların sonlarına doğru Frank Miller ve Alan Moore’un önderliğinde çizgi roman boyut atlıyor, sıradan süper kahraman hikayelerinden farklı, derinlikli sert çizgi romanlar yeni bir dönemin başladığına işaret ediyordu. Bu durumun hem önderi olan, hem de ilerletmek isteyen DC Comics yeni bakış açıları peşinde koşarken iki İngiliz ile karşılaşır; Grant Morrison ve Dave McKean. Bu ikilinin yaratacağı Batman hikayesi “Arkham Asylum” 1989 yılında çıkıyor ve çizgi romanlara farklı bir standart getiriyor. Peki aradan bu kadar zaman geçmişken sırf nostaljik değeri ile mi çekici bu eser, yoksa diğer örnekler gibi zamansız bir klasik mi? Gelin bakalım.

Hikaye

Hikayemiz iki koldan ilerliyor. Ana hikayemiz Batman’in Gordon’dan Arkham’ın hastalar tarafından ele geçirildiğini ve kendisiyle konuşmak istemesiyle başlıyor. Kendisi de oraya tıktığı hastalar kadar deli olma olasılığı olan Batman rehineleri kurtarmak için bu tımarhaneye girmeli ve akıl sağlığını kaybetmemelidir. Batman’in pek çok klasik düşmanı başta Joker ve Two Face olmak üzere kendisinin gelişine hazırlanmaktadırlar. Bunun yanında bir de geçmişe gidiyoruz ve Amadeus Arkham’ın bu tımarhaneyi kuruşunu ve kurarken yaşadıklarına şahit oluyoruz. Bir noktada bu iki hikayenin bir yerde kesişeceğini tahmin ediyorsunuzdur sanırım.

Artılar/Eksiler

İlk artı olarak görsel anlatım tarzından başlamamız gerekiyor elbette. Dave McKean’i ben künyede çizer olarak yazdım (format takıntım var evet) ama ciltte de, orjinal çizgi romanda da “illüstratör” şeklinde geçiyor ve sayfaları çevirmeye başladıkça neden bunun önemli olduğunu anlıyorsunuz. Dönemindeki standart panel anlayışına sert karşı çıkışı bir yana, estetik olarak sundukları başka yana ve en önemlisi de böylesi “deli” bir hikayeyi anlatmak için muhteşem oluşu diğer yana. Kendisi Neil Gaiman’ın Sandman’ine de muhteşem kapaklar yapan McKean burada tam bir hikayeyi harika bir şekilde size sunuyor. Anlatım kadar, kullandığı semboller, bildiğimiz karakterlerin sıradışı tasarımları, bu halleriyle mevcut hikayeye uyumları falan kusursuz olmuş. Kendisi bu sert, tekinsiz vahşi hikayeyi tam da olması gerektiği gibi bizlere sunmuş, buradaki resimler size genel bir fikir verecektir. Yaş olarak daha genç okuyuculara biraz fazla sert gelecektir diye tahmin ediyorum, ki çizgi romanın yetişkinlere yönelik olduğunu da geç olmadan belirtelim.

Hikayeye gelirsek, Grant Morrison’dan pek haz etmem. Yaptığı işler genelde çok hoşuma gitmez. Bu durumun en büyük istinası Arkham Tımarhanesi. Görselliğin altında ezilmeyen, kendi başına bir hikaye olarak da son derece sağlam bir iş var elimizde. Hikayenin iki boyutu da, hem Batman’in bu tımarhane içinde düşmanları kadar kendi deliliği ile olan savaşı, hem de sıradan bir adam olan Amadeus’un delilikle karşılaştığında yaşadıkları çok güzel işlenmiş, paralel şekilde anlatımları mükemmel ve sonuçta bu iki hikaye arkı birbirine çok güzel bağlanmış. Özellikle Batman hikayesindeki şimdiye kadar hep sadece kahramanlığıyla anlatılan karakterin içinde bulunduğu ruh hali ve akıl sağlığı çok güzel irdelenmiş, hikayeye harika yedirilmiş. Arkham’ın da kendi hayat hikayesi ile tımarhanenin bu durumu arasındaki bağ çok güzel anlatılmış. Şunu da ekleyeyim, hikaye öyle klasik, lay lay lom, keyifli hikayelerden değil. Tersine gergin, yer yer korkutucu, sert derin. O sebeple tekrar edeyim, daha çok yetişkinlere göre bir hikaye bu.

Batman dışında başta Joker olmak üzere pek çok klasik Batman düşmanı da McKean’in sert tasarımlarıyla burada mevcutlar. Çizgi romanın Joker’e yaklaşımı çok sağlam. Hele Dr Adams’ın “Joker’in deli olarak tanımlanabileceğinden emin değiliz” tespiti muhteşem. Diğer karakterler de sert görselliklerinin dışında burada yaratıldıkları klasik halleriyle değil, iç dünyalarıyla tanımlanmaları ve hikayede buna göre yol almamaları da harika olmuş. Two Face’in karar verme saplantısını işleyişleri çok başarılı mesela. Mad Hatter’dan, Maxie Zeus’a, Killer Croc’a kadar hepsi karaktere sadık ama çok da değişik açılardan ele alınmış ve hikayede başarılı elementler olarak kullanılmışlar. Aynı başarıyı hikayede az rolü olan ama güzel destek olan yan karakterler için de rahatlıkla söyleyebiliyoruz.

JBC’nin dilimize kazandırdığı bu sürüm 25.yıl için özel hazırlanmış bir edisyon. Tahminimce tam da bu sebepten ekstraları fazlasıyla muazzam. Öncelikle Vertigo’nun kurucu editörü Karen Berger’ın bu hikayenin ortaya çıkışıyla ilgili yazdığı “Son Söz”ü okumanızı tavsiye ederim. Çizgi romanın tarihsel önemini göstermesi açısından güzel bir yazı olmuş. Eskiz sevenler için sayfalarca eskiz bulunuyor. Çizimlerin son halinin muhteşemliğini düşündüğünüzde nereden geçtiğini, nasıl bu hale geldiğini görmek son derece keyifli. İngilizce bilenler için Grant Morrison’ın orjinal senaryo özeti ve karakter yazıları da kendi el yazısıyla yer alıyor. Yazısı biraz kötü ama bir çizgi romanın yaratılışını merak edenler için hakikaten muhteşem eklerle dolu olmuş bu cilt. Basım ve çeviri olarak da yine JBC’nin kalitesine uygun, kusursuz bir iş çıkartılmış.

Sonuç

Sitede çoğunlukla JBC Yayıncılık’tan çıkan çizgi romanlara yer veriyor olmamız, sponsor olması, para vermesi, baskı yapması değil. Bu durum tesadüf de değil. Kendileri ellerinde bulundukları kahramanların (başta Batman ve Deadpool’un yani) en baba, en tarihte yer etmiş, en tek başına okunabilir hikayeleri patır patır yayınlıyorlar. Kingdom Come’dan, Killing Joke’a, Dark Knight Returns’den, Long Halloween’e hepsini yayınladılar. İşte Arkham Asylum’da bu efsaneler arasında şahsına münhasır bir yerde bulunuyor. Batman: Arkham Asylum oyununu oynadıysanız (ki bu hikayeyi baz aldığını tahmin ediyorsunuzdur) orada yer alan referansların, kullanılan temaların nereden esinlenildiğini direkt burada görebiliyorsunuz. Herkese göre değil, ama sert, vahşi, derin, psikolojik işleri seviyorum diyenlere net önerebileceğim bir iş. Genç işi çizgi romanları bitirip bir sonraki adıma geçmek isteyenler bu çizgi romanı başlangıç yapabilirler. Bir sonraki yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

1 geri izleme / bildirim

  1. AltDünya v2'nin 1. Yılı Kutlaması Şerefine Ücretsiz Çizgi Roman... - AltDünya

Bir yanıt bırakın