AnimeYorum – One Punch Man S01 (2015)

One Punch Man dizisinin ilk sezonuna Spoilersız olarak şöyle bir baktım. Gönül rahatlığıyla okunabilir.

Künye

Platform: şu an Netflix’te var.
Tür: Animasyon, Fantastik, Aksiyon, Komedi
Ülke: Japonya, Yayın Tarihi: 01 Ekim 2015 Bölüm Sayısı: s01: 12 Bölüm

Giriş

Asya kültürü benim için hep bir muamma olmuştu. Bizim nesil hep Amerika kültürüyle yoğrulduğu için bugün dünyayı etkisine alan Manga, Anime kültürünü anlamakta cidden zorluk çekiyorum. Her ne kadar zamanında Tsubasa, Dragonball, Sailormoon gibi örnekleri izlemiş, beğenmiş, sevmiş olsam da bugün daha yetişkinlere hitap eden animelerin bir türlü ilgimi cezbedemediğini söyleyebilirim. Yine de bu durum, o kültüre hayranlık duymama engel değil tabi.

Bu hayranlığımdan dolayı bazen animelere şans vermeye çalışıyorum. İşte bu denemelerimden biri de One Punch Man oldu ve kendisi yukarıda bahsettiğim durumun istisnası olmayı başardı. 12 bölümü bir çırpıda bitirdim ve benim gibi olanlara duyurmak için hemen sizlerle paylaşmak için siteye giriş yaptım. Nedir bu One Punch Man’i etkileyici kılan bakalım.

 

Hikaye

Süper kahramanların cirit attığı bir ülkede bir süper kahraman vardır ki diğerlerine pek benzemez. Saitama adındaki bu şahıs sadece eğlencesine kahramanlık yapmaktadır. Ancak kendisi öylesine güçlüdür ki, bütün düşmanlarını tek yumrukta yenebilmektedir ve bu durum yüzünden hayatında heyecan kalmamıştır. Biz de kendisinin bu sıkıntılı hayatını takip ediyor olacağız.

Artılar/Eksiler

Hala olayı çakmadıysanız elimizdeki anime bir süper kahraman parodisi. Bir nevi daha yetişkinler için olan “the Tick” gibi düşünün. Yetişkinler için diyince hemen cinsel çağrışım gelecek gibi düşünmeyin, ki o konuda hiç bir gönderme olmamasını takdir ettim. Burada yetişkin olmasının sebebi son derece ciddi bir şiddet içeriyor olması. O tek yumruktan sonra düşmanın beyni patlar, iç organları dökülür falan şeklinde. Yalnız tabi animasyon olması sebebiyle bu sahneler o kadar rahatsız edici de değil.

Yetişkinlikle kastettiğim bir diğer nokta da mizahın da bize uygun olması. Yani çocuksu şakalarla değil, bildiğim komik, akıl dolu bir mizah ile güldürüyor sizi. Bu mizahın önemli kısmı kahramanımızdan kaynaklanıyor. Tipi zaten komik. Kel, alık alık bakıyor, kostümünün hiç bir numarası yok. Ama esas eğlenceli olan kendisinin kişiliği. Espri Saitama’nın süper kahraman klişelerini anlamayışından ve kahraman gibi değil de, sıradan insan gibi tepki verişinden geliyor. Bunun yanında dizi sadece kahraman ve anime janrasıyla alay etmeyle kendini sınırlamıyor, modern dünyanın işleyişine de ince göndermeler yapmayı ihmal etmiyorlar. Bürokrasiden, toplumsal koyunluğa kadar pek çok konuda suyunu çıkarmadan laf çarpmayı ihmal etmiyorlar.

Görsel anlayış olarak klasik anime tarzını tercih etmişler. Bu seçim hem yukarıda söylediğim gibi vahşetin rahatsızlık derecesini azaltmış ve daha da keyiflisi bu janranın klişeleriyle de alay etme fırsatı doğurmuş. Nasıl ki animelerde dövüşün bir yerinde kahramana zoom yapılır ve o da özel hareketini ismini söylerek yapar, hah işte bu animede aynı durum tam da alay edilmesi gerektiği gibi yer alıyor. Bu özel hareketlerin isimlerinden bile şaka çıkartmayı başarmışlar. Pek çok kahramanın komik olayları var ama örnek olması için kahramanımızın özel hareketi “sıralı normal yumruklar”. Sanırım kafanızda oturmuştur.

Karakterler de yine on numara olmuş. Asıl kahramanımız Saitama’nın kel oluşu ve orijini başlı başına bir olay. Kendisi zaten her türlü merkezde ve onun bu süper güç durumu üzerinden kurulan maceralar muhteşem. Yan karakterler de en az onun kadar keyifli. Bir kısmı ciddi bir anime filminde kahraman olması muhtemel olsa da buradaki evrenin yapısıyla mizah unsurunun öne çıkartılmasına son derece uygunlar. Kalan kısım ise direkt eğlemce için tasarlanmış ve maceralardaki kullanımlarıyla daha da yaran karakterler. Lisanssız sürücü (herhangi bir özel gücü yok, sadece bisiklet sürüyor) güzel bir örnek mesela.

Düşmanlar da aynı mizahtan nasibini alıyor. Olabildiğine klişe, olabildiğince renkli düşmanların en klasik şekillerde dünyayı ele geçirme amaçları ve sonuçta geldikleri noktalar zaten komik. Kurdukları evren de son derece eğlenceli. Harfle isimlendirilen şehirler var (kahramanımız Z şehrinden mesela) ve bu şehirler sürekli suçlularca harap ediliyorlar. Halkın suça tepkisi, şehirlerin halleri falan çok keyifli. Kahramanlar ve onların bürokrasisi de aynı taddan nasibini alıyor.

Sonuç

One Punch Man bütün anime ve süper kahraman klişelerini barındırıp bunlarla akıllı bir mizah ile alay eden bir anime. Japon işi olmasına rağmen mizahı benim gibi Amerikan kültürüyle yozlaşmış bir adamı bile eğlendirmeyi başardı. Dolayısıyla janraya benim gibi mesafeli olanların da hoşuna gideceğini düşünüyorum. Böylelikle uzun süre sonra AnimeYorum’a ikinci eklentimizi yapmış bulunuyoruz. Devamı gelir mi bilmiyorum. Eğer siz de animeye uzak olan benim hoşuma gideceğini düşündüğünüz animeler varsa, paylaşın, bakalım, izleyelim. Bir sonraki yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın