Geçen Ayın Çizgi Romanları – Eylül 2017


Uncanny Avengers Birlik Cilt 2: Dünyaya Düşen AdamGerekli Şeyler

Farklı Avengers kadrolarının ayrı bir cazibesi olduğu bir gerçek, ki Avengers’ın alametifarikası da sevdiğimiz farklı tipteki karakterleri bir araya getirmesi olduğu düşünülürse bu son derece başarılı bir formül. Ancak eğer içerisine çok sevmediğimiz karakterleri koyarsanız, ya da sevdiğimiz karakterleri hikayelerde sevmediğimiz şekillerde kullanırsanız başarısız olursunuz, ki Uncanny Avengers’ın durumu da maalesef bu. Genel kadrodan çok hazetmedim zaten, bir de Deadpool’u çok yavan bir şekilde kullanmaları ve hikayelerin de çok tat vermemesiyle sadece başka okunacak çizgi romanınız yoksa okunmaya değecek bir iş olmuş Uncanny Avengers. Bu bölümün başı Açmaz event’ine bağlanıyor, sonra da Ultron’lu, Hank Pym’li bir hikaye daha var. Açmaz ile ilgili düşüncülerimi aşağıdaki kendi çizgi romanında paylaşıcam. Pym’li hikaye ise kağıt üstünde güzel dursa da uygulamada bir milyon kere gördüğümüz bir olay olması sebebiyle sınıfta kalıyor. Ultron Pym ile birleşmiş, evet, acaba iyi mi kötü mü falan, başından sonuna kadar tahmin edebileceğiniz, hemen hemen hiç yaratıcılık içermeyen bir çizgi roman olmuş. O sebeple ana akım çizgi romanları takip ediyorsanız alıp okuyabileceğiniz ama “Benim bütçem kısıtlı, sadece iyileri alabilirim.” diyorsanız bunu pas geçebilirsiniz. Ha, buradaki olaylar ileride bir event tetikler mi bilmiyorum ama tetiklemeyecekse sırf zaman geçirmelik olarak okuyabilirsiniz.

Starlight – Duke McQueen’in Dönüşü – Lal Kitap
Mark Millar son zamanların en başarılı yazarlarından biri. Tek başına Civil War bile karizmasını gösteriyor, ki yanına Kick-ass, Wanted falan da ekleyin. Bilmeyenler için Millar kendi hikayelerini Marvel’in alt markası “Icon” ve kendi markası “Millarworld” altında çıkarıyordu. Bu hikayeler Lal Kitap tarafından dilimize kazandırılmaya başlandı. İlk örneği de zamanında başka bir gezegeni kurtarıp dünyaya dönmüş Duke Mcqueen’in emekliliğini ve emeklilikten dönüşünü anlatan “Starlight”. Kendisi Flash Gordon’dan esinlenilmiş, süper gücü olmayan, kendisi süper olan karakterlerden. Hikaye güzel, herşeyiyle emekli bir kahramanın yaşadıkları ve geri dönüşü başarıyla aktarılmış. Ancak fazlasıyla klasik bir öykü olmuş. Yani şaşırtan, “owww ne oldu ya?” dedirten bir durumu yok. Hani pazar günü kahvaltı ederken izlenen filmler gibi. Ne olacağını bildiğiniz ama keyif aldığınız şekilde. O yüzden farklı, değişik bir şeyler arayanlara değil de, çok yormadan, kendisini iyi hissetmek isteyenlere daha uygun. Diğer Millar hikayelerini de sabırsızlıkla bekliyoruz.

Avengers: AçmazGerekli Şeyler

Marvel son dönemdeki büyük eventleriyle beni bir türlü tatmin etmeyi başaramıyor. Bu kez de şansını Avengers romanlarıyla girişini yaptığı “Açmaz” ile deniyor ve yine başaramıyor. Maria Hill özel bir artifakt yardımıyla kötü adamları sıradan insanlara çevirdiği ve normal hayat sürdükleri bir hapishane yapmıştır. Tabii ki bir noktadan sonra işler boka saracak, kötüler bu işe uyanacak ve olaylar gelişecektir. Teoride işe yarayabilecek fikirler var, derinlik katmak için kendi çapında etik tartışmalar falan da yapılmaya çalışılmış, bir iki yaratıcı kısım da var ancak sonuç olarak yine bir sıradan tahmin edilebilir bir öykünün ötesine geçilememiş. Daha da acıklısı Captain America kısımları dışında eğlenceli ve etkileyici de değil. Marvel bir kez daha bir event’iyle beni hayal kırıklığına uğrattı. Önümüzdeki eventlere bakıyoruz.

Infinity Crusade Cilt 1Gerekli Şeyler

Marvel bir olayı tutturdu mu, onun suyunu çıkarmadan rahat etmiyor. Infinity Gaunlett, Infinity War falan derken en sonunda Infinity Crusade de dilimize kazandırıldı. Açıkçası diğerlerini okuyalı da çok olmadığı için, bu yeni bölümü öffleye pöffleye okudum. Bu sefer işin içine dini temalar falan da katmışlar ama yine aynı şeyin farklı makyajlanmış hali gibi geldi bana. Adam Warlock’ın fazla abartılmış, gazla şişirilmiş bir karakter olduğunu da düşündüğümden kendisinin bu kez iyi yanının gelip evrene bela olması ilgimi hiç cezbetmedi. Hele bu ilk cildin giriş olması ve aksiyonu da az olmasından dolayı hiç keyif vermedi. Bu ayın sadece arşiv meraklılarına önerebileceğim işlerinden biri olarak listemizde yerini alıyor Infinity Crusade.

İhtiyar Logan Cilt 3: Son Ronin – Gerekli Şeyler


İlk Old Man Logan güzel bir hikayeydi. Sonra Marvel bu güzel hikayedeki karakteri nedense (popüler hikayeyi sömürme arzusu) ana evrene katmaya karar verdi. Öncelikle önceki iki cilt de, bu cilt de aslında başarılılar. Yani sadece Logan öyküsü olarak bakarsanız, gayet keyifli yaratıcı vs. Ama bu yeni seriden nefret ediyorum, çünkü orjinal Old Man Logan’a fazlasıyla saygısızlık yapıyorlar. Karakterin ana akım evrende kullanılmasına zaten sıcak değilim ama bu kendi hikayeleri ile de eski çizgi romanda devamlılık sorunu yaratmalarına, o hikayenin bazı kısımlarını anlamsızlaştırmalarına, oradaki karakteri başka birşeye dönüştürmelerine tamamen karşıyım. Eğer eski öyküyü benim kadar sevmiyorsanız, Logan’ın yaşlı karizmatik hali hoşunuza gittiyse okuyabilirsiniz. Ama orjinal hikayeye bayıldıysanız beklediğiniz devam öyküsü bu değil. Keşke ana akıma katmadan Old Man Logan ve küçük Hulk’çuğun Amerika’yı kötülerden temizledikleri bir hikaye anlatsalardı. Yazık çok yazık.

Siz nası buldunuz bu çizgi romanları? Kendi yorumlarınızı aşağıya ekleyebilirsiniz. Yorumlanmadını istediğiniz ya da ÇizgiRomanYorum’da daha detaylı göz atılmadını istediğiniz çizgi romanları da yine yorumlara ekleyebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşene dek esen kalın.

 

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın