Bu ay karakter çeşitliliği açısından biraz sıkıntı yaşadığımız görünüyor. JBC, Batman günü sebebiyle 4 Batman hikayesi basınca, Marmara Çizgi 2 Spidey hikayesi birden yayınlayınca, bütçemi de aşamadığım için bir iki bağımsız işi de eleyince böyle bir tablo ortaya çıktı. Yine de çeşitlilikten kaybettiklerimizi kaliteyle kompanse ediyoruz. Bu ay okuduğum çoğu çizgi roman beni tatmin etmeyi başardı. Yorumlarım aşağıda. Buyurun efendim;
Age of Ultron vs Marvel Zombies – Gerekli Şeyler
Bu ayki ilk konuğumuz Secret Wars crossover’ının yan hikayelerinden biri olan “Age of Ultron vs Marvel Zombies”. Şimdi Secret Wars’ı bir bütün olarak hiç sevmedim. Age of Ultron güzel bir fikir olarak başlayıp elindeki sorunu zaman yolcukları ile saçmalayarak çözmeye çalışmasından dolayı hiç keyif almadığım bir eventti. Marvel Zombies’in de eğlenceli bir hikaye olarak başlayıp sonra cılkının çıkarıldığını düşünüyorum. Bunları söyledikten sonra bu hikayeye giydireceğimi düşünüyorsanız şaşırtıcı bir şekilde yanıldınız. Aslında oldukça keyifli bir okuyuş sunuyor. Dünyaları yerinden oynatmasa da (Secret Wars’a laf çarpmalı kelime oyunu) düzgün tutarlı ve eğlenilesi bir hikaye sunmayı başarmışlar. Büyük beklenti yaratmazsanız ayın çizgi üstü işlerinden biri olarak yerini alıyor “Age of Ultron vs Marvel Zombies”.
Ninja Kaplumbağalar Cilt-3 – Arkabahçe Yayıncılık
Çocukluğumun pizza yiyen genç mutant ninja tospağaları yeni çizgi romanlarıyla karşımızda. İlk iki cildiyle, başarısız yeni nesil filmlerinin olmak istediği herşey ve daha fazlasını sunmuştu. Üçüncü cilt de aynı kaliteyi sürdürüyor. Çizimlerin daha iyi olabileceğini düşünmekle beraber sürükleyici ve aksiyonu tadında hikayesi ile bu açığı kapatıyor. Bu bölümde hem Shredder’ı kanlı canlı görmek, hem de Splinter’ın yaşlı bir fareden daha fazlası olduğuna şahit olmak çok keyifliydi. Yeni nesilin dört mutasyonlu kaplumbağanın (böyle söyleyince tuhaf gibi geliyo da) olduğu bu hikayeleri beğenip beğenmeyeceğinden emin değilim ama 90’lar çocuklarından biri olarak (ühühü yaşlandım ben) çocukluğumun kahramanlarının bu güncel hallerini okumaktan çok mutluyum. Tenk yu Arkabahçe.
Batman: Avrupa – JBC Yayıncılık
Çok karışık duygulara sahibim Batman: Avrupa hakkında. Aslında çizgi romanın büyük bölümü başarılı gidiyor. Batman’i Avrupa’yı dolaştırma fikri güzel ve her şehre yapılmış ithaflar son derece başarılı. Romanın çizeri benim (ve dünyanın da 🙂 ) en sevdiğim çizerlerden biri; Jim Lee. Hikaye çok güzel akıyor, hem aksiyonu, hem vahşeti, hem de gizemi son derece başarılı veriyor. Ama bir şekilde romanı bitirdiğinizde “Daha iyi olabilirdi” hissini atamıyorsunuz. Bunun en büyük sebebi hikayenin sonunun klasik “Batman’in eski düşmanlarından biri sırf gıcık olduğu için böyle yaptı”ya bağlanması. Onun dışında renklendirmenin sonlara doğru zıbıtması (Batman’in kötüleşen durumuna uygun olsa da daha sade Jim Lee çizimlerini tercih ediyorum) bir diğer etken. Bir de Batman Joker, Yin ve Yang hikayelerini bir milyon kere okumuş olduğum için biraz baydım. Ama totele baktığımda 10 üzerinden 7-8 civarı bir notu hakediyor diye düşünüyorum.
Spider-Men – Marmara Çizgi
Miles Morales’in fazla marketing kokan bir karakter olduğunu düşündüğümü ve bu sebeple kendisine bir türlü ısınamadığımı daha önce pek çok defa belirtmiştim. O sebeple bu “iki dünya yanyana” hikayesine önyargılı yaklaştım. Ancak hikayeyi okuduktan sonra deneyimli Parker, çekirge Morales temasının güzel işlediğini söyleyebilirim. İkilinin keyifli bir dinamik yakaladığını ve bu potansiyelin güzel kullanıldığını görüyoruz. Bunun yanında ağırlıklı olarak Parker’ın kendisinin öldüğü bir alternatif evrene girişine ve dönüşünün bu evren üzerindeki etkilerine odaklanmaları temponun düşük kalmasına sebep olsa da, duygusal yoğunluğuyla bu açığını kapadığını söyleyebiliriz. Zaten Bendis’in hikayelerine aşina olanlar da ne beklemeleri gerektiğini biliyorlardır. Çizim olarak da daha Ultimate evrenine yakın, ki bu da yeterli bir kalite ortaya koymuş. Sonuç olarak ayın şans verilesi işlerinden biri olarak listemizdeki yerini alıyor “Spider-Men”.
Batman: Harley Quinn – JBC Yayıncılık
Harley Quinn fazlasıyla şahsına münhasır bir karakter. Pek çok noktada Joker’den daha fazla seviyorum kendisini. Ancak bazı zamanlarda da suyunu çıkartabiliyorlar, Suicide Squad filmindeki ya da kendi solo çizgi romanlarındaki gibi. Toplama çizgi romanların da pek çok dezavantajı var. Ama “Batman: Harley Quinn” bu sorunların çok azına sahip. Elimizdeki çizgi roman 10 farklı Harley Quinn hikayesini bizlere sunuyor. Orijininden, kişiliğine odaklanan hikayelere kadar hemen hepsi çok başarılı. Toplama çizgi romanların sahip olduğu alakasızlıktan müzdarip bir-iki hikaye var ama genel olarak bir HQ tribute olarak başarılı bir çalışma olmuş. Karakteri başarıyla kafanızda konumlandırmayı başarıyor. Kendi çizgi romanlarındaki gibi çok uçuk, gerçeklikten uzak bir hikaye olmaması da hoşuma gitti. Kesinlikle bu ayın okunması gerekenleri arasında yer alıyor. (Küçük not: Solo çizgi romanı da güzel ama fazla Deadpool’vari olduğu ve fazla uçuk olduğu için eleştiriyorum. Yoksa keyifle okunuyo. Yanlış olmasın)
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.