Selamlar çok sevgili ve değerli Alt Dünya takipçileri. Sayın editörümüz Tutku TUZLU’ nun da dediği gibi uzuuun bir aradan sonra tekrar sitemizin başına yazılarımız ve yorumlarımız ile geri döndük. Bu geri dönüş ile yeni yazılar/yorumlar paylaşmaya başladık. Ben ise bu yeni sürece bazı nedenlerden dolayı bir türlü dahil olamadım. Ta ki bugüne kadar! Gün geri dönüş günüdür a dostlar. Hem de çok önemli bir fragmanın yorumu ile birlikte.
Çoğunuzun bildiği üzere Comic-Con denilen dev fuar Amerika’ da sona erdi ve biz geeklere pek çok muazzam konu bıraktı. Gerek severek izlediğimiz dizilerin yeni sezonları ile alakalı bilgiler olsun, gerek heyecan ile beklediğimiz çizgi romanlar, oyunlar vs. için yeni bilgi ve haberler olsun, fuarın her anında kamuoyuna düşüp (sızıp) taa bizlere kadar ulaştı. Lakin hemen herkesin en çok bekledikleri arasında su götürmez bir şekilde Marvel ve DC’ nin bu sene ve önümüzdeki sene çıkması yakın olan filmlerin fragmanları bulunmaktaydı. Ve elbetteki bu filmlerin en başında da Justice Leage filmi vardı. (En azından benim için.)
Bu film öyle sancılı bir süreçten geçti ve geçiyor ki, bizleri gerip gerip duruyor. Neler yaşanmadı ki? Mesela Zack Snyder’ ın kızının intihar etmesi gibi trajik bir nedenden filmden ayrılıp yerine Joss Whedon’ ın gelmesi, Whedon’un filmin müzikleri için yeni adam getirmesi, ek sahnelerin çekilmesi vs vs… Ancak en son Zack Snyder’ın Twitter’dan film hakkında attığı twitleri silmesi en büyük olaylardan birisi olabilir ve bizleri biraz daha korkutabilir. Çünkü bu demek oluyor ki film artık bir Zack Snyder filminden çok Jos Whedon filmi olacak. Bu gibi kafa karıştırıcı olayların sonunda geçtiğimiz gün Comic-Con’ da yeni fragman yayınlandı. Tam dört dakikalık bir fragman hem de! Önce aşağıya izlemeyenler için ve tekrar izlemek isteyenler olursa diye fragmanı bir atalım;
İzledik değil mi? Heh, öyleyse artık asıl konumuz olan incelememize geçmenin zamanı geldi.
İlk olarak şunu söylemek isterim ki ben bu fragmana pek adam akıllı yükselemedim. Nedenini ayrıntıları ile yazacağım. İlk etapta fragmanın bir teaserı ile karşılaşıyoruz bu biraz garip. Sonrasında bu “Exclusive Trailer”ımız başlıyor. Başlangıç iyi güzel.. Bir soygun sahnesi ve suçluları basan Wonder Woman’ımız bir güç gösterisi yapıyor. Bu güzel bir sahne evet, lakin sonrasında kendisini sanata adamış olarak gözüken Diana’ mız “klişe” bir şekilde “Heç valla hayat aynı devam ediyor ihihih” edası ile ilk sahneye gölge düşürmesi pek olmamış gibi. Ancak sonrasında güzel bir şey bize uzaklardan göz kırpar gibi duruyor;
Şimdi burada dikkat çeken şey köprüde siyah bir bayrağın yer alması. Şöyle ki; fragmanı birkaç kez izledikten sonra kafamda bir ampul parladı. Zira bu siyah bayrak bana direkt olarak Superman’ in çizgi romanda ölümden döndükten sonra kullandığı siyah kostümün temasına çok uyuyor ve akıla şu soru işaretini getiriyor: “Acaba bizim Superman ölümden döndüğünde çıplak falan olup vücuduna bunu mu dolayacak? Ya da bu bayraktan esinlenip yeni bir kostüme mi geçecek?” mantık çerçevesine oturan bir detay aslında. İçi boş kalmayacak ise tatlı bir detay olabilir. Fragmanın bu kısmında tema olarak Superman’ in yokluğunda daha hayalet kasaba havası olan bir Metropolis şehri göze çarpıyor, bunun yanında Batman’in de fazla ortalıklarda takılıp suçla savaşmadığı bir atmosfer hissettiriliyor. Bunun altında Diana ile birlikte kendilerine katılabilecek yeni süper insanları aramaya çıkmış olması yüksek ihtimaller arasında. Zaten sonrasında da Batman’ den güzel bir poz aldıktan sonra ikiliyi bir arada görüyoruz ve ihtimalimiz daha da yükseliyor.
Ancak bundan sonra sanki bir zamanda geriye doğru bir yolculuk yapıyor gibiyiz; Wonder Woman’ ın memleketine doğru. Wonder Woman’ın solo filminden hatırladığımız bu güzel adada bir “mother box”ın başında Amazon’ları temkinli ve biraz da korkmuş gibi beklerken görüyoruz. Ve gelen kim dersiniz? Steppenwolf! Demek ki o kadar gizli saklı bir ada değilmiş Themyscira. Ya da diğer evrenler ve Darkseid gibi karakterler için ulaşması daha kolay bir yer. Zaman yolculuğu dedim zira bu olayın güncel olması filme pek bir katkı sağlamayacak gibi “mother box”ların Dünya’mıza ne kadar önceden geldiğini göstermeleri daha mantıklı gibi.
Akabinde Aquaman, The Flash, Cyborg gibi diğer JL üyelerini tek tek kısa sahneler ile tekrar bir hatırlıyoruz. Burada asıl önemli olan nokta ise daha çok şu; bu kısa karakter sekansları anında alttan gelen ses. Kuvvetle muhtemel Steppenwolf’a ait olan ses önemli ip uçları veriyor. Şöyle ki; “Bu dünyada bizi durduracak hiç bir Kripton’lu ya da Lantern yok.” diyor. Bu da akla şu soruları getiriyor haliyle; Hiç bir Kripton’lu derken bu Supergirl olsun bir başkası olsun onları da mı kapsıyor? Ve Lanternlar’dan kasıt genel tüm Corps’lar mı yoksa geleceği bilinen Green Lantern Corps üyelerimi? Zira genel Corps durumu var ise kırmızısı olsun sarısı olsun farklı Lantern’larla karşılaşma ya da bahsedilme olasılığı filmi başka bir boyuta taşıyabilir.
Teoriden fragmanı dönecek olursak, nehir kenarında bir ev (Batcave’ in bulunduğu yer olabilir) Burada Alfred ile durum değerlendirmesi yapan Bruce Wayne, güzel CGI’ lı bir Flash sekansı, Steppenwolf’ un dağı taşı ayaklandırması, akabinde ordusuna bir göz attığımız an. Batman’ den Batmobile ile artistik patinaj, genel JL görüntüleri. Flash’ tan espriler-şakalar (aman ne hoş…) Aquaman’ den yüreklere “su” serpen anlar, bol patlamalı aksiyonlar, Yine Flash’ tan espriler (Çok güldük yine tabi…) diye devam ediyor. Burada Flash’lı sahne biraz X-Men’deki Quicksilver’ı andırsa da -neden çünkü onu beyaz perdede daha erken gördük, yoksa güçler aynı başka ne yapılabilirdi? Tabii ki ağır çekim sahne olacak- camın içinden geçtiği an ve Wonder Woman’ın kılıcına sanki bir “Creazione di Adamo (Adem’in Yaratılışı)” tablosuna selam çakarcasına ufakça dokunuş yapması. Ancak bunun haricinde WB’ un Flash’tan daha çok sanki Road Runner ve Bugs Bunny harmanı bir karakter yapmaya çalıştığını dudak bükerek seyrettim. Yani tamam esprili bir karakter olduğunu biliyoruz Barry Allen’ın lakin bu kadar suyunu çıkarır gibi değil WB ve Whedon!.. Yani şu filmin ayarını tutturmak bu kadar mı zor? Bakın tamam Zack Bey’e vur dediğimiz zaman vurmuyor öldürüyor, ama Whedon senden çıkmaysa bu dört dakikalık fragman aman diyorum!
Son ana gelecek olursak Alfred’ i çalışırken görüyoruz ve bir anda yerin titremesi ile kendine geliyor. Karşıdan gelen birisi var ve bunu çok hafifte olsa omuz kısmından görebiliyoruz. Kafa da iki soru işareti oluyor yine. Birinci ve herkes tarafından düşünülen Superman’in olduğu teorisi ki bu yerin titremesi ile daha kuvvetleniyor. Ancak ayrı sahneler ya da farklı nedenlerden oluşan bir durumun bize getirdiğini bir sekans olabilme ihtimali de var ve bu özellikle benim asıl görmek istediğim kişi olan Hal Jordan olması. Umarız olur zira görmeyi iple çeker olduk, dolduk boşaldık, yerlerde yuvarlandık. Ancak Superman tarafı maalesef daha ağır basıyor. Umarız ters köşe yapabilirler. Zira eğer Alfred’ in karşısındaki Superman ise ölümden dönmüş adama daha on dakika önce gördüğün amcanın oğlu gibi davranmak ayrı bir abeste iştigal olur doğrusu.
Genel olarak durum değerlendirmesi bu şekilde arkadaşlar. Genel olarak çok yükselmesem de fragman tatmin edici ögeler taşıyor. Öyle ya da böyle zaten hepimizi sinemaya götürecek. Bizim beklentimiz, karakterler baştan savma, çoluk çocuk için değil de, karakter derinliğinin olduğu dolu dolu ve her yaşa hitap edebilecek bir JL filmi görmek.
Sizler neler düşünüyorsunuz? Gelin yorumlarda tartışalım. Artık yorum atarsanız güzel olur cidden 🙂 Bir sonraki yazıda tekrar görüşene kadar! Kendinize iyi bakın, hoşçakalın!
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.