FilmYorum – Mad Max: Fury Road (2015)

Künye

Yönetmen: George Miller
Oyuncular: Tom Hardy, Charlize Theron, Nicholas Hault, Rosie Huntington-Whiteley, Zoe Kravitz, Hugh Keays-Byrne
Tür: Fantastik; Bilim Kurgu, Aksiyon, Macera
Ülke: ABD, Yayın Tarihi: 15 Mayıs 2015 Süre: 120 Dakika

Giriş

Sitenin arşiv niteliğinde olmasını, izlediğim tüm filmlerin bir şekilde burada yer almasını istediğimi belirtmiştim. O vesileyle 2015 yılının en iyi filminin arişivimizde yer alması gerektiğine karar verdim. Post Apocalyptic (Felaket Sonrası diye çeviriyim) konseptinin yaratıcılarından olan orjinal filmlerden iki ve üç bende güzel izler bırakmış olmasına rağmen, izlemeyeli baya bir zaman olduğu için çok hatırlamıyordum. O yüzden biraz tedirgin bir şekilde gitmiştim filme. Ancak salonda ağzımın açık kaldığını, son derece basit bir yol hikayesinin bu kadar başarılı anlatılması karşısında hayret ettiğimi ve çıktıktan sonra nasıl gaza geldiğimi hiç unutmam. Eğer hala izlememiş olanlar varsa, neden izlemeniz gerektiğini tartışalım.

Hikaye

Mad Max bu zorlu dünyada, çorak topraklarda solo takılmayı seçmektedir. Ama bir şekilde kendini War Boys çetesi tarafından yakalanmışken, çetenin zalim lideri Immortan Joe’dan kaçan Furiosa liderliğindeki kızlar tayfasının kaçmasına yardım ederken bulur. Kızlar özgürlüğe kaçmayı çalışırken Max ve ekibimizi uzunca ve macera dolu bir yolculuk beklemektedir.

Artılar/Eksiler

Hikayenin temelde çok bir numarası yok. Ekip kaçar, kötüler kovalar, aksiyon sahneleri yaşanır falan. Ama bu basit hikayeyi başarılı kılan bir sürü unsur biraraya gelince ortaya bir şaheser çıkıyor. Bunun başında da hikayenin anlatış yöntemi geliyor. Film size Max kimdir, olayı nedir, Furiosa neden böyledir, bu kızlar necidir falan baştan vermiyor, hikaye içerisinde olaylar geliştikçe siz de çözüyorsunuz. Bu sayede safkan bir aksiyon olmayı isteyen filmin temposu hikaye gereği olmadıkça kesilmiyor, akıyor.

Aksiyon zaten filmin en başarılı öğesi. İlk sahneden başlayıp filmin bitişine kadar neredeyse durmayan bir hareket içerisindesiniz ve durduğu anlarda da sizi diğer aksiyon sahnesine hazırlıyor ve onun heyecanını yaşıyorsunuz. Zaten film basit haliyle uzun bir kovalamacadan oluşuyor. Bu durum temponun yanında etkileyici sahnelerle de desteklenmiş, ki bu kısımlar filmin en üst noktalarını oluşturuyor.

Film adındaki “Çılgın” sıfatını da sonuna kadar hakediyor. Oluşturulan dünyadan, karakterlere kadar her yerde bu çılgınlığı hissediyorsunuz. Alevli gitar çalan abi zaten kendi kitlesini oluşturdu, onu geçiyorum. Onun dışındaki favorim X-Men filmlerinde “Beast” olarak bildiğimiz Nicholas Hault’un oynadığı Nox filmin en şahsına münasır karakteri. Saf kan bir inanan olmasının yanında bu uğurda uç noktalara kayması ayrı, film boyunca gösterdiği karakteri gelişimi apayrı.

İsim karakterimiz Max görevini yerine getirse de diğer karakterlerin gerisinde kalmış diye düşünüyorum. Yanlış olmasın Tom Hardy’nin performansı her zamanki gibi iyi. Sadece hikayede diğer karakterler daha öne çıkıyor. Mesela Furiosa tartışmasız filmin başrolü. Charlize Theron filmi almış, taşımış. Kadın başrol olur mu tartışmalarına nokta koyduğu gibi bunu da fiziksel güzelliğiyle ya da seksiliğiyle değil karizması ve etkileyiciliği ile başarıyor.

Immortan Joe da filmin kötü adamı olarak başarıyla kendine yer bulmuş. Hem bu kovalamadaki haliyle hem de topluluğunu yönetirken yaptıklarıyla “kötü adam” sıfatını sonuna kadar hak ediyor. Maskeli, beyaz tenli görünüşüyle falan da her türlü başarılı. Ek bilgi olarak Hugh Keays-Byrne’in ilk filmde “The Toecutter” rolünü oynadığını da not düşelim. Onun dışında gelinler olsun, sondaki amazon kadınlar olsun, War Boys’un askerleri olsun, hepsi filmde kendilerine has bir yer ediniyor ve filmi çok daha renkli, çok daha çılgın hale getiriyorlar.

Ama çılgınlık sadece karakterlerimiz de değil. Filmin geçtiği dünya, burada toplulukların inançları, hatta araçlara kadar hepsi bu çılgınlıktan nasibini almış durumda. Ama şöyle de bir durum var, ne kadar ilk başta size çok çılgın geliyor olsa da, dünyanın mevcut durumu, yaşayış şekilleri falan düşünüldüğünde belli bir mantığa oturtulmuş olduğunu, en azından kendi içerisinde tutarlı olduğunu söyleyebiliriz. Suya sahip olanın kontrolde olması, savaşçıların motive olması için “Valhalla” inancının kullanılması, sağlık sorunu olmayan bir çocuğun değeri falan yaratılan evren için kesinlikle anlaşılabilir.

Son olarak teknik özelliklere de şöyle bir değinip yazıyı sonuçlandıralım. Görsellik muhteşem olmuş. Aksiyon sırasında hiç bir görüntü sırıtmıyor, CGI hiç rahatsız etmiyor, hatta sanki daha çok pratik efektler kullanılmış havası veriyor. 3 boyutu da başarıyla kullanmışlar. Müzikler filmin havasını yansıtmada başarılı bir iş çıkarıyor. Normalde ses efektlerine çok dikkat etmem ama bu filmin o konuda da iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim.

Sonuç

Sonuçta safkan bir aksiyon filmi izlemek isteyenlere kusursuz işlenmiş bir seçenek Mad Max. Ne olmak istediğini çok iyi bilen, yapmak istediklerini basit ama etkileyici bir şekilde başaran, türünün en iyi örneklerinden biri. Eski filmleri hatırlıyor olsanız da olmasanız da bu filmden zevk alıyor olacaksınız. Bir devam filmi olsa da geçmişi bilmeyenlere bir nevi reboot havası da yaratıyor olacaktır. Tek tavsiyem sinemada kaçırdınız ama karanlık bir ortamda, büyük ekranda, sesi belli bir düzeyde tutup filmin havasını hissederek izlemeniz olacaktır. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın