FilmYorum – Jurassic World: Fallen Kingdom (2018)

Bu yazı Jurassic World: Fallen Kingdom filmiyle ilgili spoiler içermez. Rahat rahat okuyabilirsiniz. Hatta okuyun ki, serinin en dandik filmine gitmeden bir daha düşünün.

Künye

Yönetmen: J.A. Bayona
Oyuncular: Chris Pratt, Bryce Dallas Howard, Jeff Goldblum, B.D. Wong, Justice Smith, Daniella Pineda, Rafe Spall, Ted Levine
Tür: Fantastik, Aksiyon, Bilimkurgu
Ülke: ABD, Yayın Tarihi: 8 Haziran 2018, Süre: 2 saat 10 dk

Giriş

Bizim jenerasyona Jurassic Park deyince ağzımızın suyu akar. 90’lar gençliğinin hemen hepsi ilk filmi izlemiş, sonra o dönem yayınlanan “Dinozorlar” dergisinin tüm sayılarını almış ve o fosforlu T-Rex heykelini yapmıştır. O sebeple bu jenerasyona sorduğunuzda, ilki kadar iyi olmasa da ikinci ve üçüncü filmle ilgili çok olumsuz yorumlar yapılmaz, dinozorları kanlı canlı görmek çoğu zaman yeterlidir.

Yine de şöyle bir durum var, sanıyorum çoğu kişi de bana katılır, ilk Jurassic World filmi (sürpriz bir şekilde) gişede başarılı olsa da bizde çok olumlu bir intiba uyandırmadı. Dinozor parkını açılmış olarak görmek, o parkta olmak istemek falan güzel olsa da, filmin klişeleri, sıradanlıkları, saçmalıkları beni baydırmayı başarmıştı. Yine de sırf o park sahneleri için ikinci kere bile izlemiştim. Günümüze gelelim. Bir yerden ücretsiz sinema bileti kazandım, hangi filme gitsem diye düşünürken, yeni Jurassic Park filminin geldiğini gördüm ve fragmanını da beğenmemiş olmama rağmen bir şans vereyim dedim… Ve sonuç hüsran. Nedenlerine bir bakalım.

Hikaye

Jurassic World’deki faciadan sonra şirket batma noktasına gelmiş, park kendi haline bırakılmış durumdadır. Amma velakin parkın bulunduğu adadaki yanardağ patlamak üzeredir ve dinozorlar (bir kez daha) yeryüzünden silinecektir. Claire ve Owen da bu arada ayrılmışlar. Claire kendini dinozorları kurtarmaya adamış, Owen da kendi kendine takılmakta. Neyse Hammomd’ın eski ortağı iş adamı Lockwood Claire’e dinozorları kurtarabileceklerini söyler, o da Owen’ı ikna eder. Sonra işte olaylar gelişecektir.

Artılar/Eksiler

Hangi biriyle başlasak? Senaryo inanılmaz klişelerle dolu. Olayların gelişimini, nerede ne şekilde twistler olacağını, hepsini kolayca tahmin edebiliyorsunuz. Filmin ilk bölümü hem gereksiz, hem de temposuz. Şöyle söyleyeyim, ilk bölüm yoğun aksiyonlu bir şekilde bitti, güzel sahneler vardı ama 10 dakika araya ne kadar anlamsız zaman geçirdim diye düşünerek çıktım. İlk filme bol referans yapmaya çalışmış ama altını yeterince dolduramamışlar.

İkinci yarıda da işler düzelmedi. İlk yarının sonuyla birlikte ilk yarının temposuzluğunu bırakıp hızlı bşr süreç başlıyor. Yalnız bu durum hem saçmalık ve klişelerin artarak devam etmesi sebebiyle bir gelişim sağlamıyor, hem de bir şeyleri hızlı verme çabasıyla yine altını doldurmadan önümüze sunuyorlar. Sonuçta ücretsiz film hakkımı boşa kullandığımı anlayarak, para vermediğim bir filmden fazlasıyla mutsuz ayrıldım.

Şimdi ilk filme de güzel değil dedim ama bu çok daha kötü. İlk film en azından aksiyonu, eğlencesi ve kendini ciddiye almaması ile saçmalıklarını görece örtebiliyordu. Burada işler öyle olmuyor. İlk filmin olumsuz yanlarına kendi olumsuzluklarını da ekliyorlar. Bu filmi ilk filmden ayıran en önemli olay tarz olarak aksiyondan gerilime kayma çabası diyebiliriz.

JW:FK ilk Jurassic Park filmini örnek alıp gerilim dozajını yükseltmeye karar vermişler, ki yönetmenin korku filmi geçmişi düşünüldüğünde mantıklı ve bu film özelinde de germe konusunda başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu durum hem ilk Jurassic World’in yarattığı eğlenceli aksiyon odaklı havayı fazla karanlık hale getiriyor, hem de gerilim yaratacağım diye fazla zorlama sahneler koyma durumu söz konusu. Spoilersız örnek vermeye çalışıyım, fragmanda da vardı bu sahne, normalde hapadanak saldıran dinozor bir sahnede sırf gerilim olsun diye yavaş yavaş, ağır ağır saldırıyor. Buna benzer pek çok durum var film içinde. Bu gibi durumlar filmin samimiyetine zarar veriyor.

Görsellik elbetteki başarılı. Efektlerde beni rahatsız eden herhangi bir duruma rastlamadım. Bunun yanında direkt sizi etkilemek için yapılmış sahneler var, fragmandaki T-Rex’in bağırışı gibi ve bu sahneler en azından amaçlarını yerine getiriyorlar ve etkileyici duruyorlar. Eğer saçma senaryo olmasaydı, ki bazı sahneler bu saçmalıklarla çakıştığı için etkisini yitiriyor, öve öve bitiremezdik. Yani filmin en başarılı yanı görselliği.

Dinozorlar da son derece güzel görünüyor. Çeşit olarak da dinolarda artış var. Yalnız bu hybrid olayına bir türlü ısınamadım. Birincisi her iki filmde de sonuçta o kadar ahım şahım bir şey olmadıkları ortaya çıkıyor, ikincisi eminim ki onca dinozor türü içinde bu hybrid edilen iki dinozorun ortasına denk gelen bir dinozor vardır, yani gereksiz. Bir de dinozorları silah olarak kullanma mevzuu anlamlı gelmiyor. Teknoloji bu kadar ilerlemişken kim ne yapsın dinozoru?

Neyse filmin temel mantığında da açıklıklar var yani. Mesela film temeline aldığı insan tarafından yaratılan daha önce soyu tükenmiş bir hayvan diğer hayvanlarla aynı hakka sahip olmalı mı? Derin bir soru ama film bu soruyu sorduktan sonra ne bu sorunun üzerine oynuyor, ne soruya bir cevap bulma çabasına giriyor, ne de bizi düşünmeye sevk edecek kadar bu soruya ağırlık veriyor. Daha nice mantık hatası, fikir saçmalıkları var ama spoilersız yazıyorum o sebeple devam edelim. Ha, bir de Blue’yu süt oğlanı yapmışlar, söylemeden edemedim.

Oyunculara gelirsek. Bir yanda filme katılan eski oyuncular var, yalnız bunlar sadece isim olsun diye koyulmuş, çok bir numaraları yok. Jeff Goldblum’u çok severim, onu parkta görmek falan keyifli olabilirdi. Ama kısacık bir rolü var. Jurassic World’ün klasik oyuncuları Chris Pratt ve B Howard da ilkinden daha iyi olsalar da filmin kötülüğü yüzünden kötü olarak anılıyorlar. Yeni eklenen karakterler ise hem fazla karikatürize kalıyorlar, hem de iyi değiller. Mesela Justice Smith mizah karakteri olarak düşünülmüş ama güldürmüyor. Kötü adamlar çok kötü, iyiler çok iyi. Yine bir çocuk karakter var, ki onun yan hikayesi de tamamem anlamsız. Yani karakterlerde de ilginç bir şey yok.

Sonuç

Jurassic World filminden çok büyük bir hayal kırıklığıyla çıkmıştım, gel zaman git zaman sadece eğlencelik olduğu konseptine alıştım. O zaman daha kötüsünü yapamazlar diye düşünmüştüm ve beni haksız çıkarmayı başardılar. Aslında yazmaya bile uğraşmayacaktım ama bu filmin kötü olduğunu duyurmayı görev edindim. Televizyonda izlerken bile keyif almayacaksınız, o kadar söylüyorum. Keşke birileri şu dinozor konseptine hakettiği değeri yeniden kazandırsa. O zamana kadar Jurassic Park 1’den devam. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın