DiziYorum – Dirk Gently’s Holistic Detective Agency S01 (2016)

Künye

Oyuncular: Samuell Barnett, Elijah Wood, Hannah Marks, Fiona Dourif, Jade Eshete, Julian McMahon
Platform: Netflix
Tür: Fantastik, Aksiyon, Suç, Komedi
Ülke: ABD, Yayın Tarihi: 11 Aralık 2016 Bölüm Sayısı: 8

Giriş

Netflix’in izlediğiniz dizi/filmlere göre tavsiyeleri kağıt üzerinde (ya da kaynak kod üzerinde) mantıklı görünse de, sonuç çok tatmin edici olmayabiliyor. Yani GORA’yı sevdim diye Recep İvedik tavsiye ediyor ya da Dark Knight’ı beğendim diye Man of Steel izlememi önerebiliyor. O sebeple önerilerine biraz önyargılı yaklaşıyorum genelde. Dirk Gently önerisini de o sebeple baya bir süre ciddiye almadım. Eşim Aslı fragmanını izleyip, beğenip, ısrarcı olmasaydı yine pas geçebilirdim. Aslı’nın ısrarıyla önce fragmana baktım ve dizi bir isimle beni tavlamayı başardı: Douglas Adams.

Bilmeyenler için “Otostopçunun Galaksi Rehberi”ni yazan adam. MAC’in (eski Gameshow tayfasına selam olsun) tavsiye ettiği üç-beş isimden biri. Kendisinin olumlu anlamda farklı bir mizah anlayışı vardır. O sebeple bir şans vermeye karar verdim ve hemen söyliycem, zerre pişman olmadım. 2. Sezon 5 Ocak’ta Netflix’te yerini aldı, henüz izleyememe rağmen 3.sezon BBC tarafından iptal edildi açıklaması geldiğinde boğazım düğünlendi desem yorumun nasıl gideceğini anlarsınız sanırım. Buyrun, başlayayım neden böyle bir tepki verdiğimi anlatmaya.

Hikaye

Şimdi izlemeden hikaye biraz karışık. Ama temelde şu şekilde otelde komi olarak çalışan Todd Brotzman’ın çalıştığı yerde bir cinayet işlenir ve bir şekilde kendisi de şüpheli duruma düşer ve işinden kovulur. Bu sırada holistik (bütünselci olarak çevriliyor) detektif olduğunu iddia eden Dirk Gently çıkagelir ve olayları çözerken Todd’un kendisinin yardımcısı olmasını ister. Bundan sonrası baya karışık olaylar silsilesi, izleyip de anlamaya çalışmanız tavsiyemdir.

Artılar/Eksiler

Kaynağını Douglas Adams’ın yazdığı bir kitaptan aldığı düşünülürse, elbetteki ilk artısı birbirinden ilginç ve yaratıcı karakterler olacaktır. Gerçekten ana iki karakterimizin yanında bütün yan karakterlerin de ilgi çekici olduğunu söyleyebiliriz. Yani ana konuyla çok az bağı var gibi görünen Bart ve Ken’in hikayesi bile karakterlerin ve durumların ilginçliği sebebiyle bir anda bir numaralı merak konunuz olabiliyorlar. Bunu hemen hemen bütün karakterler için söyleyebiliriz. Bu kadar renkli karakter olunca da diziden sıkılmak mümkün olmuyor tabi.

Hikaye örgüsü ve olaylar “absürd komedi” konseptine alışık olmayanları biraz zorlayabilir. Hikaye pek çok koldan devam ediyor ve bu kolların birbiri arasındaki bağlar yer yer çok ince, hikaye içerisinde bilinmeyen ve son bölümlere kadar açıklanmayacak çok fazla unsur var. Bu tarz alışılageldik, klasik dizi anlayışını sevenlere biraz karışık gelebilir ama bu konsepti bilenlerin de hak vereceği gibi diziye emek verdikçe (yani izlemeye devam ettikçe) aldığınız tat da artıyor olacaktır. Dizi karakterleri ve temposu sayesinde bu karışıklığın sizi baymasına izin vermiyor zaten.

Bu arada bütün sezon komiklikler, şakalarla geçmiyor. Özellikle ilerleyen bölümlerde dizi dramatik olma konusunda da başarılı bir iş çıkartıyor. Her an sulandırılmış bir komedi haline gelebilecek dizinin aile içi dramalar, dostlukların sorgulanması gibi kişisel çatışmaları başarıyla verişini de takdir etmek lazım. Bu da pek çok oyuncuya oyunculuklarıyla öne çıkma imkanı vermiş.

Oyuncu seçimlerinin de son derece doğru yapıldığını söylememiz lazım. Elijah Wood’un hakkını yeterince teslim etmiyormuşum gibi geliyor çoğu zaman. “Lord of the Rings”de oynadı diye biraz hor görüyorum diye düşünüyorum. Biraz tekdüze olsa da kendisine verilen her rolde bekleneni fazlasıyla veriyor. Burası da kesinlikle istisna değil. Samuell Barnett de Dirk karakterinin gerektirdiği gibi abartı, bu dünyadan değilmiş gibi canlandırmayı başarıyor. Tek eksik nokta, bu tip karakterlerin genelde bir şeytantüyü vardır, açıklanamayan bir sempati duyarsınız. Dirk’te bunu hissettirememişler, antipatik kalmış, o istenen çocuksu çekiciliği tam verememişler.

Yan karakterler de son derece başarılı. Hatta ana karakterlerden daha keyifli olduklarını söyleyebiliriz. Olayların ve karakterlerin absürtlüğü son derece güzel verilmiş. Her oyuncu karakterine ayrı bir tat vermiş. Bir de işin içine ruh değiştirme falan girince bazı oyuncuların işi daha da zorlaşmış ama altından kalkmışlar. Köpiş olmaya çalışan kız mesela çok keyifliydi. Julian McMahon’u görmek de hoş bir sürpriz oldu. Kritik bir karaktere kritik bir seçim olmuş.

Dizinin temposu iyi ayarlanmış, dramatik kısımlarda bile hiç sıkılmıyorsunuz. Hatta düşünce dizi fazlasıyla hareketli. Yani en temposuz halinde bile bir koşuşturma ya da bir zeka fırtınası mutlaka bulunuyor. Ama sizi korkutmasın, koşturma derken tam tadında ilerliyor. Ne sizi bayacak kadar yavaş, ne de yetişemeyeceğiniz kadar hızlı. Olaylar ve yan karakterler karışıklık sağlasa da dizinin tarzına bir kere alıştığınızda ve kendinizi akışa bıraktığınızda anın tadına varmaya ve diziye iyice bağlanmaya başlıyorsunuz.

Kitaplarını okumadığım için yorum yapamayacağım ama genel olarak Douglas Adams sevenlerin biraz üfleyerek yemesi gerektiği fikri hakim. Her kitap uyarlamasında olduğu gibi bunda da bütçe sınırı olmadan kelimeleri zihninizde canlandırmakla aynı tası vermeyecektir. Yine de tabi okumuş olanlar daha güzel bir karşılaştırma yapabilirler. Okumamış olanlar için de İngiliz mizahına ya da absürs komedi konseptini bilen, tanıyan ve hayran olanlar için çok başarılı bir örnek. Bu konsepte aşina olmayan, Hollywood tarzı sulu komedi zihniyetine alışmış olanlar için de başta biraz zahmetli gelse de, taze bir hava yaratacağını düşünüyorum.

Sonuç

Sonuç olarak Netflix’in giderek uçsuz bucaksız hale gelen arşivinde kendine has yer edinmeyi başarmış bir dizi Dirk Gently. Siz de ne izlesem araması işe saatlerinizi harcayıp, yine bildiğiniz dizilere dönüyorsanız, aradığınız dizi budur. Yukarıda anlattığım konsepte aşinalık ile sorununuz yoksa, yeni şeylere açıksanız kaçırmayın.

Peki izleyen varsa, siz nasıl buldunuz diziyi? Yorumlarda belirtebilirsiniz. Benden bu kadar. Bir sonraki yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

1 yorum

Bir yanıt bırakın