DiziYorum – Cobra Kai S01 (2018)

Bu yazıda YouTube’un Cobra Kai dizisini kesinlikle spoiler vermden, tadınızı kaçırmadan yorumlamaya çalışıyoruz. Ama yazıya girmeden şunu söyleyebilirim ki, yazıyı okumasanız bile diziye bir bakın. Sonra gelin beraber yorumlayalım. Buyurun efendim.

Künye

Oyuncular: William Zabka, Ralph Macchio, Xolo Maridueña, Tanner Buchanan, Mary Mouser, Jacob Bertrand, Courtney Henggeler
Platform: YouTube Premium (eski YouTube Red)
Tür: Macera, Komedi, Drama, Aksiyon
Ülke: ABD, Yayın Tarihi: 2 Mayıs 2018 Bölüm Sayısı: 10 Bölüm (Bir de 10 bölüm 2.sezon var,3.sezon da 2020’de)

Giriş

Hollywood’un nostalji trendinin en çok mağduriyet yaşattığı kişilerden biriyim. Çocukken aklımda güzel kalan ne varsa hepsini ucuz ve basit hale getirip, çocukluk anılarıma saygısızlık yapıyorlar. Transformers, Ninja Turtles ve daha nicesi. O sebeple çocukken hepimizin tek ayağını kaldırıp atılan tekmenin nasıl efektif olduğunu düşündüren film Karate Kid’in devamı gelecek dendiğinde ilk tepkim bu örnekleri düşünüp olumsuz oldu. Sonra YouTube’a özel olacak, YouTube bu işi yapacak dendiğinde bu tepkim daha da arttı. Her şeyini bedava video izletme üzerine kurmuş bir platform dizi için benden para mı isteyecekti? Çok beklerdi. İlk fragmanı da gelip, saçma bir parodi havası yaratınca artık emindim, bu diziden hiç bir şey olmazdı.

Sonra bir gün evde sıkkın sıkkın otururken YouTube bu dizinin ilk bölümünü bana önerdi. Daha iyi bir işim olmadığı için oturayım, izleyeyim dedim. Ve gördüm ki YouTube’un pazarlama departmanını değiştirmesi lazım. Uzun zamandır bu kadar  bağlandığım, boş zamanlarım dışında bile aklımı bu kadar meşgul eden bir dizi olmamıştı. Cobra Kai ilk sezonuyla kesinlikle o aradığım diziydi. İnanamamıştım. Neden diye mi sordunuz? Anlatayım efendim.

Hikaye

Olaylar ilk turnuvanın 34 yıl sonrasında geçmektedir. İlk filmin kabadayısı, kötü çocuğu Johnny artık orta yaşlıdır. Yenilgiden sonra hayatı pek iyi gitmemiş, o cool halinden eser kalmamış, alkolik, kötü işlerde çalışan, fakir, boşanmış, sorunlu bir kişi olarak hayatına devam etmektedir. İlk filmin esas oğlanı Daniel ise bir lüks otomobil satıcısı sahibi olmuş, güzel karısı, iki çocuğu ile lüks bir hayat sürmektedir. Olaylar Johnny’nin Miguel adında geek ve ezik bir çocuğu tesadüfen kabadayılardan kurtarmasıyla değişecektir. Yeni bir Cobra Kai ortaya çıkacaktır.

Artılar/Eksiler

Cobra Kai’nin ilk artısı elbetteki nostalji etkisinden geliyor. Eski filme referanslar falan sizi bir içeriye çekiyor ama olay orada bitmiyor. Bu projenin temelini oluşturduğu “O turnuvadaki gençler şimdi ne durumda acaba?” konsepti aslında bir parodi, bir skeç olmaya, suyu çıkarılmaya çok uygun. Ancak dizinin yapımcıları sululuğa düşmemek için çok ciddi çaba sarf ediyor ve başarıyorlar. Hem Karate Kid filmlerini yeterince ciddiye alıyor, dizinin düzenini eski filmin teması üzerine sağlam bir şekilde kuruyorlar, hem de o filmdeki durumlarla tam da tadında, aşırılığa kaçmadan, o filmlerin saygınlığını kaybettirmeden alay ediyorlar. Eski filmi karakterlerin temeli olarak almışlar ve flashbackler ile hem olayları hatırlatıyor, hem de bu olayların karakterlerimizin kişiliklerindeki etkilerini önümüze koyuyorlar. Bir de bunun yanında, eski filmleri, yaşananları farklı bakış açılarıyla sunuyorlar ki bu durum diziyi filmin bir tık üstüne koyuyor. Olayları Daniel’in değil de Johnny’nin gözünden görmek fevkalade bir tat olmuş.

Bir diğer artımız ise karakterleri ele alışları. İlk filmi bugün izlerseniz olayları çok sıradan, karakterleri de fazla tek düze ve karikatürize bulacaksınız. Cobra Kai ise aynı karakterleri filmdeki tek yönlü hallerini de koruyarak derin ve gerçekçi hale getirmeyi başarmış. William Zabka’nın efsane bir oyunculukla sunduğu Johnny’i ele alalım mesela. Johnny ilk filmde sıradan bir liseli kabadayıydı. Burada yine görece kabadayı, üzerine bu kimliği ile uyumlu sexist ve elitist kötü özellikler ekleniyor, kaba saba tavrı da bu özelliklerle birlikte yoğuruluyor, sonra da bu davranışlarının altına kendi açısından doğruyu yapma niyeti de eklenince karakter kanlı canlı, Amerika’nın yan sokaklarında denk gelebileceğiniz gerçek bir insan haline geliyor. Tüm karakterlerde bu durum mevcut. Daniel’in temiz çocuk hali bir noktaya kadar korunup, biraz aşırı özgüven ve ukalalık ekleyip, iyi niyeti korunsa da, bu niyetin olumsuz sonuçları son derece gerçekçi bir şekilde yansıtılıyor.

Cobra Kai sadece eski karakterlerin üzerinden yürümüyor elbette. Yine son derece derin, çok boyutlu yeni karakterler eklemişler. Hikayesi Daniel gibi görünen ama çok keyifli ve twistli karakter gelişimi yaşayan Miguel mesela. Bu yeni karakterler üzerinden hem hikayenin ana temasını (ezik çocuk karate öğreniyor) korumuşlar, hem modern, günümüze ayna tutan hikayeler anlatmışlar, hem de orjinal hikayeye farklı şekilde bakmamızı sağlamışlar. Spoilersız şöyle açıklamaya çalışayım, Miguel’in gelişimini Johnny’nin gelişimi ile ilişkilendirebilir, Johnny’nin ilk filmdeki halini daha empati kurulabilir olarak görmeye başlayabilirsiniz. Hem eski karakterleri güncelleyip günümüze taşımışlar, hem de yeni bugünden karakterler ekleyerek iki nesle de hitap edebilecek bir dünya, bir hikaye yaratmışlar.

Dizinin içeriği, karakterleri, hikayesi, hepsi tam tadında. Bunu yanında bir de aksiyon, mizah ve drama dengesinin çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Filmin adında karate var diye ucuz bir aksiyon dizisi yapmamışlar, içi dolu, duygulu, derinlikli karakter hikayelerine ve bunların sağlam anlatımına önem vermişler. Ama olayları dramatize edeceğim diye de mizahı dışarı bırakmamış, yerinde, konuya uygun esprilerle sizi sıkmamayı da başarmışlar. Bu arada aksiyon sahnelerinin de aşırı abartıya kaçmadan, son derece ayakların yere bastığı bir şekilde tasarlanmış olduğunu da ekleyeyim. Azıcık eğitim alan bir çocuğun üç beş kişi dövmesi abartı gibi gelebilir ama izlerken son derece akıcı ilerliyor, kareografi de oldukça doğal olmuş, çok takılmıyorsunuz.

Oyunculuklar da aynı şekilde muhteşem. Evet diziyi bariz bir şekilde William Zabka taşıyor, ki performansı tek kelimeyle harikulade. Johnny gibi kötü bir adama sempati duymamızdaki en büyük etken de kendisinin karaktere yakışması, onu bize çok gerçekçi bir şekilde sunması. Diğer oyuncularda ona eşsiz bir şekilde eşlik ediyor. Eski ikilimiz arasındaki sinerji zaten başarılı. Yeni genç oyuncular da kendilerinden beklenenlerin daha fazlasını vermeyi başarmışlar. Kadroda sırıtıyor ya da olmamış dediğim kimse olmadı. Her bir karakter, oyuncu rolüne cuk oturmuş. Özellikle Hawk’ın gelişimi inanılmaz.

Dizinin süreleri de çok uygun olmuş. Genelde 20 küsur dakika, son bölüm 40 dakikaya yakın. Sıkılmanıza izin vermeyecek kadar kısa, ama her bölüm sizi tatmin edecek kadar dolu. Bu arada dizinin bir YouTube virali olmaması, hatta esas kahramanların teknolojiden çok uzak olmalarının da yerinde bir tercih olduğunu ve dizinin içtenliğine faydalı olduğunu düşünüyorum. Bir de dizinin günümüz kabadayılığına, yeni neslin nefret kültürüne, aşırı politik doğruculuğa falan verdiği mesajlar da tam tadında, hikayeye zarar vermeden söylemek istediğini başarıyla söylüyor olmasına da bir artı daha verdim.

Dizinin YouTube’da olduğunu duyunca ev videosu tadında olur diye düşündüğümü hatırlıyorum ama beni hiç rahatsız eden bir yer olmadı. Yani büyük bir kanalda izlediğim dizilerden herhangi bir eksiği olmadığını düşünüyorum. Çok büyük efektlik bir şey yok dizide ama çekimler, dekorlar, setler dizinin havasına son derece uygun ve kesinlikle kaliteli duruyor. Müzikler de dizinin artı noktalarından. Evet trende uygun olarak artık klasikleşmiş eski şarkılar yer alıyor ama her biri anlattığı sahneyle ilgili olarak konumlandırılmış. Böylece hem nostalji hissiyatını size veriyor, hem de içerisinde bulunduğu sahneye derinlik katıyor.

Sonuç

Sonuçta elimizde muhteşem bir dizi var. Hala YouTube’a para vermeyi çok anlamsız buluyorum ama bütün dizileri bu kıvamda ise kesinlikle düşünülmeye değer. Nostaljisi tadında, güncellemeleri kıvamında, günümüz yaşantısına verdiği mesajlar yerinde, oyunculuklar efsane, aksiyon, komedi, dram muhteşem. Daha ne olsun. İkinci sezonu daha izlemedim, ilk bir kaç bölümü ilk sezonun yarattığı o gazı devam ettirmedi ama çok açık konuşacağım, bu ilk sezonu bir solukta izledim. İşim biran önce bitse de eve gelip izlesem dedim. Uykusuzluktan gözlerim kapanırken, hemen uyuyup uyanayım diğer bölümü izleyeyim diye düşünüyordum. İzleyecek bir şey bulamayan, ne izlesem diye düşünenler varsa, beklentiniz bitti, bu diziye bir şans verin, pişman olmayacaksınız.

İlk iki bölümün YouTube’da ücretsiz olduğunu söyleyerek kaçıyorum. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.