DiziYorum – Carmen Sandiego (2019)

Yine bir yazı, yine aynı uyarı. Carmen Sandiego yorumlanacak ve her zaman ki gibi yine spoiler vermemeye çalışacağız, çünkü sizi düşünüyoruz. Eğer bu yazıyı okuyorsanız, %60 diziyi izlememişsinizdir, sadece şöyle bir fikir alayım demişsinizdir. O zaman niye keyfinizi kaçıralım ki? Spoiler vermeden de yorumlamak, tartışmak mümkün. Evet, ne zamandır yazı yazmıyorum, unutmuşum bu işleri. Spoiler yok demiş miydim?

Künye

Oyuncular: Gina Rodriguez (Carmen Sandiego), Finn Wolfhard (Player), Kari Wahlgren (Tigress), Rafael Petardi (Chase Devineaux), Charlet Chung (Julia Argent)
Platform: Netflix
Tür: Animasyon, Aksiyon, Macera, Fantastik
Ülke: ABD, Yayın Tarihi: 18 Ocak 2019 Bölüm Sayısı: 9 Bölüm

Giriş

Sabahın köründe kalktım. Eşim ve oğlum uyuyor. İşe akşamüstü gideceğim. Şu an uykulu da olsam tek boş anım şu an. İşte yazı yazmak bu kadar zor. Tam site için güzel bir gidişat yakalamış, çılgın fikirlerim havada uçuşurken, iş hayatımda ani bir yükseliş ve bum. Yazı işleri çook geride kaldı. Gerçek hayat öne geçti. Neyse kişisel konuları bırakıp, yazımıza dönelim. Her an bizimkiler uyanabilir ve bu yazı da yalan olabilir. O zaman ekşın…

Carmen Sandiego 90’ların şahsına münhasır çizgi filmlerinden biriydi. Hem çizgi film olmasına rağmen bilgisayar oyunu (o dönemki en büyük iki tutkum 😉 ) temasıyla yoğrulmuş oluşu, hem de iki çocuk karakterin ve bir de cool kırmızı kadının başrolde oluşuyla elbetteki benim gibi mini bir geek’in (o dönem miniktim, artık kart bir geek olarak görüyorum kendimi) ilgisini çekmiş ve haliyle güzel anılar bırakmıştı. Elbetteki bütün yayın planını benim çocukluk anılarım üzerinden kuran Netflix’in bir reboota el atması an meselesiydi ve 18 Ocak 2019’da 9 bölümle Carmen Sandiego geri döndü.

Netflix bir başka çocukluk aşkım She-Ra‘yı tarumar edeli daha uzun bir olmamış olsa da, yanımda çocuğum varken izleyebildiğim diziler sınırlı olduğu için ve yine de merak unsuru üste çıktığı için bir çırpıda izledim (ancak yazısını yazabilmek zaman aldı evet). Yazının tümünü okuyacak vakti olmayanlar için kısaca, She-Ra’ya kıyasla bu sefer daha olumlu olduğumu söyleyeyim. Neden olumlu olduğumu öğrenmek içinse yazıyı biraz daha okumanız, azıcık zaman ayırmanız gerekiyor. Zaten kırk yılda bir yazı yazabiliyorum, onu da okumayacaksanız ne diyeyim ben size.

Hikaye

Dizi orjinali birebir almıyor onu söyleyerek başlayalım. İlk çizgi filmde (ve diğer animasyonlarda, ve bilgisayar oyunlarında) kötü bir karakter olan Carmen Sandiego bu kez bir anti kahraman olarak tasarlanmış. Şöyle ki, Black Sheep (Türkçesi Kara Koyun, ileride Carmen olacak kız işte) bir hırsızlık organizasyonu olan V.I.L.E tarafından bulunmuş ve yetiştirilmiştir. Belli bir yaşa gelince o da hırsız olacaktır. Hatta bu konuda sınıfının en iyisidir falan. Ama olaylar gelişir, Carmen V.I.L.E’ın kötü olduğuna uyanır ve onlara zarar vermek için sadece V.I.L.E’dan çalmakta olduğu dünya çapında bir hırsızlık serisine başlar. Sık sık eski sınıf arkadaşlarıyla ve hocalarıyla karşı karşıya gelecek ve keyifli mücadeleler yaşayacaktır.

Artılar/Eksiler

Başta söylediğim gibi, bu seferki reboot hoşuma gitti. Orjinaline yeterince sadık kalıp, bir o kadar da yeni bir şeyler yakalamayı başarmışlar. Detaylandırmaya çalışırsam, aslında temelde yeni, fena olmayan bir fikir oluşturmuşlar, daha sonra da eski çizgi filmin temalarını bu yeni fikre adapte etmişler. Sonuç muhteşem olmuş. Carmen’in anti kahramana dönüşme fikri son derece yerinde ve hikayeye de güzel yedirilmiş. Zaten ilk iki bölüm orijinini öğreneceksiniz, her şey hoş bir mantık çerçevesine oturtulmuş. Sonra ilk çizgi filmde Carmen’i yakalamaya çalışan Player’ın buradaki konumu, kötücül organizasyonumuzun yapısı ve işleyişi, onların peşindeki iyicil organizasyon falan hepsi yerli yerinde. Bu eski-yeni arasında gidip gelme konusunu harika bir şekilde kotarmışlar.

Tercih edilen görsel anlatımı da yerinde bulduğumu söyleyebilirim. Burada da klasik ile modernliğin keyifli bir karışımını yakalamışlar. Tarz olarak Kim Possible gibi aksiyonlu örnekleri almış, ama bu tarza daha olgun bir hava katmayı da başarmışlar. Eski çizgi filme göre daha modern duruyor ama sonuçta 2d olması sebebiyle klasik çizgi filmlerin yanında da sırıtmıyor. Bu tercihleri hem çizgi filmin “dünyayı geziyoruz” temasına uygun olmuş ve güzel manzaraların güzel sahnelerle anlatılmasını sağlamış, hem aksiyon sahnelerinde çizerlerin işlerinin güzel ve akıcı görünmesini sağlamış, hem de bu yeni Carmen’in ajanlı, gizemli havasının yakalanmasına da katkıda bulunmuş. Gizemli hava demişken özellikle genelde daha koyu renk tonlarının tercih edilmesi ve Carmen’in parlak kırmızı kostümünün bu havada yarattığı tezatlık güzel kullanılmış.

Hazır görselliğe girmişken, yeni karakter tasarımlarının da fena olmadığına değineyim. Evet Carmen eski fettan kadından daha genç işi, hoş bir kız karakterine doğru evrilmiş. Eskisine çok sadıksanız üzülmüşsünüzdür ama bu yeni evren hoşuma gittiği için beni çok rahatsız etmedi. Tigress gibi eski çizgi filmden buraya geçiş yapan karakterlerin de modern halleri hoşuma gitti. Genel olarak bütün karakterlerin, özellikle de V.I.L.E yönetiminin renkli ve farklı karakterlerden oluşması çok başarılı bir tercih olmuş. Sadece Devineaux fazla klişe ve tek düzekalmış. Onun dışında tüm karakterler diziyi renklendirmeyi başarıyor. Karakter çeşitliliği güzel bir artı.

Seslendirmelerin de son derece yerinde olduğunu ekleyeyim. Her karaktere uygun bir ton ve üslup yakalamayı başarmışlar. Yine sadece Devineaux biraz fazla abartı geldi. Müzik olarak da dizinin genel havasına uygun olduğunu düşünmekle beraber, eski çizgi film gibi çok öne çıkmadığını ekleyeyim. Bir de bu yeni tema müziği eskisi kadar akılda kalıcı değil, onu da belirtmeden geçemeyeceğim. Eskisinin izleri çok sağlammış bende onu anladım. Bu yeni tema müziği de yeni versiyona uygun, evet ama daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.

Eskisinden farklı olarak didaktik, öğretici havanın biraz daha geriye atılması da bence yerinde bir tercih olmuş. Tam olarak kaldırmamışlar, yer yer yine bilgilendirici kısımlar yine mevcut ama eskisi gibi bunu gözümüze sokmayıp, biraz daha basit geçmişler, ki böylelikle baymamış ve yeni havaya da zarar vermemişler. Bu noktada tek eksik orjinalinde bu öğretici kısımlardaki mizah olmuş. Genel olarak dizinin daha ciddi bir havada geçtiği düşünülürse bu durumu normal karşılıyorum.

Eksi kısımlara hazır girmişken, çizgi filmin orjinalindeki bilgisayar oyunu konseptinden tamamen uzaklaşmış olmalarına da üzüldüm. Orjinali çok farklı kılan unsurlardan biri bu durumdu, bu sefer daha gerçekçi, alışılagelmiş bir tabana oturtmayı tercih etmişler. Kötü olmamış ama o orjinallik kaybolmuş. Hikaye olarak da ilk iki bölüm orijini anlattıktan sonra fazla formüle bir hale dönüyor. Yani klasik V.I.L.E kötü amaçla bir şey çalıyor, Carmen onu geri alıyor, günü kurtarıyor şeklinde ilerliyor ve bu kısımlar biraz fazla tahmin edilebilir olmuş. Tüm sezona yayılan arka plan hikayeleriyle görece kurtarıyorlar ama bölüm hikayelerinin de biraz daha sağlam olması, hatta biraz yaratıcılık, zeka oyunları görseydik hoş olurdu. Bir de Carmen Sandiego’nun normal olarak hedef kitlesi daha genç izleyenler olmasından dolayı, hikayelerin sertlik düzeyi de benim gibi yaşlı izleyenleri tatmin etmeyebilir ama bu büyük bir sorun değil.

Sonuç

Carmen Sandiego’nun modern, taze bir haliyle karşı karşıyayız ve yapılan değişiklikler ile eskisine bağlı kanılan noktalar arasında güzel bir denge kurulmuş. Genel olarak da iyi bir çizgi filmin ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Konuyla hiç alakası olmayanların zaten hoşuna gideceğini düşünüyorum. Orjinaline aşırı bağlı olanları bir kısım değişiklikler üzecektir ama referansları anlayacak kadar eski versiyonu hatırlayanlar, bu yeni haline adapte olmakta çok zorlanmayacaklardır. Aksiyonuyla, renkli karakterleriyle, akıcı hikayesiyle izlemeye değer bir yeniden yapım olarak Netflix arşivindeki yerini aldı Carmen. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

Bir de sona orjinal tema müziğini ekleyeyim de içim rahat olsun.. 🙂

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın