DiziYorum – Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi (2010)

Künye

Oyuncular: Erdal Beşikçioğlu, Fatih Artman, Seda Bakan, İnanç Konukçu, Berkan Şal, Nejat İşler, Canan Ergüder, Ege Aydan, Berke Üzrek, Mine Tugay, Hazal Kaya, Eray Eserol
Platform: Star TV
Tür: Polisiye, Gerilim, Macera, Gizem
Ülke: Türkiye, Yayın Tarihi: 19 Eylül 2010 Bölüm Sayısı: 3 sezon 94 bölüm

Giriş

Ankara genel olarak memur kenti ve sıkıcı olarak bilinse de aslında kendine has pek çok altkültürü vardır (vardı diyelim Yeni Türkiye’nin başkenti olmadan önce). Kızılay’da ucuz bira arayan üniversite gençliğinden, ilginç pavyon kültürüne, Gop’ta takılan elitlerinden, yalnızlığı paylaşan ara sokaklarına kadar yaşamayanların anlayamayacağı, denizi olmasa da hüzünlü yağmuru olan başka bir şehirdir. Buradan çıkan bu şehirle yoğrulmuş işler de bir başka oluyor haliyle.

İşte bu kültürü muhteşem taşıyan bir işi konuk edeceğiz bugün. Yerli dizilerle aram çok yok, hatta “Leyla ile Mecnun”u bile takip edememiş biri olarak, diğer bütün dizilere burun kıvırma sebebimdir “Behzat Ç”. Başka polisiye dizileri gibi Amerikan özentisi değil, yüzde yüz yerli. Bir konseptin kültürümüze nasıl uyarlanması gerektiğine mükemmel örnek. Yine “fazla özgürlük var” diyenlere nasıl baskıcı bir rejimde yaşadığımızın bariz kanıtı. Son bölümü yayınlanalı yıllar geçmiş olsa da, hala hatırası taze, özlemle hatırlanmayı hakeden efsane dizi. Gazı aldıysak haydi başlayalım.

Hikaye

Ankara Emniyet Müdürlüğü, Cinayet Bürosu’ndayız. Başkomiser Behzat Ç.’nin ve ekibinin hikayesi bu. Yaşadıkları onu hayata karşı işlenen suçlar uzmanı yapmıştır. Beraber mezun olduğu arkadaşları en iyi yerlere gelmişken , o aldığı cezalar ve düzene başkaldırışı sebebiyle hep yerinde saymıştır. Haksızlığa, adaletsizliğe gelemiyor kendisi ve bu sebeple çok başı yanıyor. Çok da spoiler vermeden kendisinin ve ekibinin yaşadıklarına, birbirleri ile ilişkilerine şahit olacağız diyip devam edelim.

Artılar/Eksiler

Şimdi diziyi en önplana çıkartan yanı karakterler ve oyunculuklar. Erdal Beşikçioğlu’nun Behzat Ç performansı zaten muhteşem. Karakterin yaşadıkları, bu yaşadıklarına tepkileri, gelgitleri, gerçeklikten kopuşları, çevresindekilerle ilişkileri hem çok başarıyla yansıtılmış, hem de çok organik, gerçekçi olarak yazılmış, Erdal Beşikçioğlu da karakteri muhteşem yansıtıyor. Diziyi başarıyla sürüklüyor ve adını başlığa koymanın hakkını sonuna kadar veriyor.

Diğer oyuncular ve karakterler de ona müthiş bir şekilde eşlik ediyor. Harun’un görüntüsü ve öküzlüğü tam uymasa da kısa sürede sizi kazanmayı başarıyor. Hayalet en sevdiğim karakter. O sokaklardan gelen ve bulunmayanı bulan adam imajını başarıyla taşıyor. Akbaba marjinal görüntüsüne esrarengiz kişiliğini ekleyerek “Ölülere fısıldayan adam” karakteriyle diziye farklı bir tat katıyor. Ekibe yeni katılan, uyum sağlamaya çalışan Cevdet başta antipatik gelse de ona da kısa süre sonra adapte oluyorsunuz.

Ekip içerisinde hem oyunculuğuyla hem de tam oturmamış karakteriyle sırıtan tek ismin Eda’yı oynayan Seda Bakan olduğunu düşünüyorum. Onu çıkartırsanız, Tahsin’inden Cevdet’ine yan karakterlere kadar bütün oyunculuklar ve karakterler cuk oturmuş. Oyunculukla en büyük başarı doğallık. Yani bu adamların hepsi gerçeğe çok yakın ve tam da hayattan gibi oynanmış. Bu da sizi dizinin havasına çok daha başarılı sokuyor.

Dizinin iyi adamları kadar kötü adamı da aynı başarıyı yakalıyor. Baş kötümüz Ercüment Çözer Nejat İşler’in ellerinde tarihin en başarılı yerli kötülerinden biri oluyor. Gücü, elinin uzunluğu, psikopatlığı ve kendine has tarzı Behzat’a yaraşır bir düşman oluştururken, bir şekilde de sizi kendine hayran etmeyi de başarıyor. Başta Güven Kıraç’ın oynadığı Memduh Başgan olmak üzere sağlam bir düşman ekibi de olduğunu söyleyebiliriz.

Dizinin diğer artısı da hikayesi ve bu hikayenin yansıtılış biçimi. Özellikle ilk sezonda daha net olan ön planda cinayetlerin çözüldüğü, arka planda Behzat’ın yaşadıkları ve daha büyük işlerin döndüğü bir formatta ilerliyor hikayemiz. Cinayetlerin çözme durumları tamamen gerçekçi ve bizim anlayacağımız şekilde gerçekçi durması, Amerikan dizileri gibi bir at kılından suçlunun yedi ceddini bulunması gibi olmaması, çözümlerin abartıdan uzak olması doğru tercih. Güncel konulara da zaman zaman selam çakarak mesajını da sakınmıyor.

Dizinin bir diğer artısı da hikayeye bağlı olarak bazı bölümlerde farklı tarzlar denenmesi. Yani bir bölüm tamamen şizofreni üzerine kurulu olup, bir başka bölümün tamamının amirimizin evinde diyaloglar üzerinden geçmesi gibi. Bu şekilde dizi kendini belli bir formata uydurmak zorunda kalmıyor. Bir de tabi popüler dizilerle cross event yapmaları da ayrı bir tat. Leyla ile Mecnun karakterleri ve Çalgı Çengi ekibinin yer aldığı bölümler çok keyifliydi.

Bu arada dizinin müziklerine de değinmeden olmaz. Ankara’nın cool geuplarından Pilli Bebek bir yandan dizinin tonuna uygun müziklerle dizinin kalitesini arttırırken, öte tarafta kendi ünlerine de ün kattılar. Yanlış olmasın, bu popülerliği kesinlikle hakediyorlardı. Çünkü dizinin en dramatik anlarını, en vurucu kısımlarını Pilli Bebek’in en az o kadar vurucu söz ve müziklerinden ayrı tutmak mümkün değil.

Bu kısmı bitirmeden dizinin düşüşüne gelelim. Dizinin ve oyuncularının muhalif kimlikleri ve politik görüşleri halihazırda bazı kesimleri rahatsız etmekteydi. Dizinin gittikçe artan popülerliği sonrasında, gerçekçiliği, doğallığı da bir kısmı rahatsız etti. Özellikle alkol, pavyon, evlilikdışı ilişki gibi temaların yer alması üzerinden diziye fazlasıyla baskı geldi. Bu müdahaleler sonunda alınan cezalar ve baskı dizinin senaryosunda bariz karakterlere uymayan değişikliklerin yaşanmasına sebep oldu. Bu da dizinin ilerleyen sezonların da kalitenin düşmesini ve izlenme oranının da düşüşe geçmesini sağlayınca dizi nihai sona ulaştı.

Sonuç

Gelmiş geçmiş en başarılı yerli dizi ilan ediyorum izninizle. Hem doğallığı, hem farklılığı, hem kadrosu, hem karakterleri, her özelliğiyle bir şekilde öne çıkmayı başaran bir işti. Müdahalelerle sonlara doğru işk baştaki havasını kaybetmiş olsa da (ki o dönem bir yerde gördüğüm Erdal Beşikçioğlu’nun benimle fotoğraf çektirmemesi sebebiyle benden aldığı bedduaların da etkisi olduğuna inanmak istiyorum) ilk iki sezonuyla Türk dizi tarihine adını altın harflerle yazdırmayı başardı Behzat Ç. Bu yazı yazıldığı an itibariyle Netflix’te izlenebilir olduğunu hatırlatarak yazıyı tamamlayalım. Kesinlikle her alternatif iş sevenlerin izlenmesi gereken işlerden biri. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın