AltList – Yılbaşı Temalı İzlenesi 5 Film

Artık yaşlı başlı, çoluklu çocuklu olduğum için midir bilmem, “Nerede o eski yeni yıllar?” diyesim geliyor. Hakikaten yaş büyüyüp de odağın tatilden farklı önceliklere kayınca, sadece 31 Aralık’ta tatil olunca, ondan önceki bir haftanın tamamında çalışıyor olunca, o havaya girmek biraz zor oluyormuş. Hadi ben giremiyorum ama sizlere o havayı suni de olsa yaratacak, izledikçe kar, yılbaşı süsü, tatil heyecanına kapılmanızı sağlayacak, çoğu eskilerden, ben de yerleri ayrı olan beş film seçtim. Benim dönemdaşlarıma eski zamanları hatırlatacak, yeni nesile de eskilerden değişik bir tat vereceğini düşündüğüm bu filmleri yeniyıla yaklaştıkça başlayacağını düşündüğüm kar eşliğinde, elinizde sıcak çikolata, evinizin konforunda, sevdiklerinizle yanyana izlemenizi tavsiye ediyorum. Buyurun efendim;

5- Nightmare Before Christmas

Eskiden Tim Burton yapar, biz hayran hayran izlerdik. Burton’ın o gotik havasını vermek için animasyon çok ideal bir platform aslında, ki kendisi de “clay animation” tekniğini kullanarak bu alanda şahsına münhasır bir yer edinmeyi de başarıyor. Bu ilk uzun meyraj animasyonunda da, bizi balkabağı Jack Skellington’un Halloweentown’una götürür. Cadılar Bayramı ve korkutma üzerine kuruludur Halloweentown ve Jack de buranın kralıdır. Jack’in yolu, bir gün Christmastown’a düşer. Burada gördüklerine özenen Jack, kendi şehrini de oraya benzetmek için Santa Claus’u kaçırır. Santa’nın yerine geçen Jack, çocuklara kendince alternatif hediyeler dağıtmaya başlar. Burton’ın değişik tarzını en iyi yansıtan filmlerden biri olmasının yanında, yürek ısıtan mesajlarıyla da bu dönemde izlenecek en başarılı animasyon filmlerinden biri.

4- Die Hard

Eskiden aksiyon filmi denilince Bruce Willis gelirdi akla. O efsane çok kişinin hatırlamayacağı “Mavi Ay” dizisiyle başlamış ancak zirve noktasına Die Hard ile ulaşmıştır. Ben en çok üçüncü filmi sevsem de bu ilk filmin de ayrı bir cazibesi vardır. Noel gecesi New York polis departmanı dedektifi John McClane bir dargın bir barışık karısı Holly’le arasını düzeltmek için karısının işyerindeki (Nakatomi Plaza) yılbaşı partisine katılmak için Los Angeles’a gelir. Olaylar bir grup Alman teröristin binayı kuşatarak içindeki insanları rehin almasıyla karışır. Haliyle John McClane’e düşen eşini ve rehineleri kurtarmaktır. Aksiyonu mizahla harman edip, sürprizli bir soygun teması ekleyip, bir de yılbaşı sosuna bulayınca tadından yenmiyor. Tabi görsellik yaşını fazlasıyla gösterse de, Bruce Willis’in o yandan sırıtışı için bile izlemeye değer. Rahmetli Alan Rickman’ın da (spoiler sanırım) kötü adamı oynadığını ve üçüncü filme bu filmin temel olduğunu ekleyerek bitireyim.

3- How the Grinch Stole the Christmas?

Jim Carrey ciddi aktör havalarına girmeden önce aykırı mizahı ve önlenemez mimikleriyle harikalar yaratıyordu. Buradaki Grinch rölünde de hakikaten efsane bir iş çıkarmıştı. Konumuz şöyle, Whoville’in tüm olayı Noel’i en büyük çoşkuyla kutlamaktır. Kasabanın minik sakinlerinden Cindy Lou Who tümüyle ticarete ve gösterişe dönmüş kutlamalarla ilgili farklı düşüncelere sahiptir. Bu sırada kasabanın dışlanmışı, öcü öğesi Grinch ise Noel’den nefret etmektedir. Cindy Grinch’in de bu kutlamalarda yer alması gerektiğini düşünür. İşler oek umduğu gibi gitmez. Olaylar silsilesi sonucunda Grinch Whoville’in noelini tarumar etmeye and içer. Jim Carrey’nin efsane performansının yanında Cindy rolünde ileride Gossip Girl’de oynayacak ve grubu “the Pretty Reckless”la rock müzik camiasında kendine has yer edinecek Taylor Momsen’in oynaması da ayrı bir keyif.

2- Batman Returns

İlk film (ki şurada tarafımdan yorumlandı) kadar olmasa da, yine de kendine ait bir yeri vardır. Burton’ın yarattığı gotik Gotham’da Keaton’ın Batman’i bu kez psikopat Penguin ve seksi Catwoman ile kapışacaktır. Zengin ailesi tarafından hilkat garibesi olduğu için terkedilen Penguen, şehrin altında bir şekilde büyümüş ve intikam almayı beklemektedir. Kötü iş adamı Max Schreck Penguen’i vali seçtirerek kendi çıkarlarına göre hareket etmektedir. Bu arada Max’in asistanı Selina, kazara patronun pisliklerini öğrenir ve patronu tarafından binadan aşağıya itilerek terki diyar eder. Ama kediler öpe koklaya hayata döndürür ve Catwoman doğar. Şimdi böyle yazınca farkediliyor, hikaye biraz fazla uçukmuş ama Keaton’ın karizmatik Batman’i, Danny DeVitto’nun iğrenç Penguen’i ama daha ziyade Michelle Pfeiffer’ın seksi ve cazibeli Catwoman’ı için izlenmeye değer. Bu arada olaylar noelde geçiyor. Bir de Burton’ın şu kısacık listeye iki film sokmasını da takdir etmemek elde değil.

1- Home Alone

Birinci sıraya çocukluğumun en özel parçalarından birini bıraktım. Evet, bir çocuk olarak evde tek başına ve sınırsız özgürlükle dolu olmanın cazibesini hiç bir şey tutamaz. Konu kısaca şöyle, Kevin’in ailesi baya bir kalabalıktır. Bir yanlışlık sonucu ailesi Fransa’ya Noel tatiline giderken kendisini evde unutur. Bir süre bu özgürlüğün tadına varan (ve o dönemin çocuklarını imrendirir) Kevin’in bu keyfi iki hırsızın mahalledeki tüm evleri soyma planıyla yarım kalacaktır. Evini korumak için binbir türlü tuzak kuracak olan Kevin hırsızları dünyaya geldiklerine pişman edecektir. Bi de yan konu olarak annesinin havaalanından eve dönüş çabası vardı sanırım. Macaulay Culkin’i dünyanın en popüler çocuğu haline getirecek bu filmde Joe Pesci’nin de hırsızı oynaması hoş bir detaydır. Culkin’in buradan edindiği şöhreti büyüdükçe kaldıramaması ve zıbıtması da herkese ders olmalıdır. Bu arada ek bilgi olarak kendisi noel temalı filmler içerisinde en yüksek gişeyi yapmış film olduğunu da belirteyim.

Nası buldunuz listeyi? Nostaljik damarlar kabardı mı? Yılbaşı havasına girdiniz mi? Siz de kendi favori yılbaşı filmlerinizi yorumlara ekleyip, yazıya katkıda bulunabilirsiniz. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın