AltList – DCEU Dışındaki 20 DC Filmi Sıralaması

10- The Losers (2010)

Listedeki diğer filmlerden farklı. Ben de bir dönem bütün çizgi roman adaptasyonlarını izliycem hırsıyla keşfetmiştim. Kadro efsane. Hikaye de klasik bir aksiyon-intikam hikayesi. Çizgi romanını hiç bilmiyorum ama filmin bende olumlu izler bıraktığını söyleyebilirim. Siz de bir şans verin.

9- Watchmen (2009)

Pek çoğuna göre Snyder’ın başyapıtı. Ama bana göre Alan Moore’un efsane çizgi romanının ruhsuz bir uyarlaması. Görsellik muhteşem, ona kimsenin bir şey diyebileceğini sanmıyorum ama karakterler, oyunculuklar fazla robot, soğuk, yapmacık. O çizgi roman havasını tam verememişler. Bu arada herkesin eleştirdiği filmin sonu değişikliğine okeyim ben. Ama yine de genel hava olarak çizgi romanın çok çok gerisinde.

8- Batman Returns (1992)

Burton’ın devam filmi ilkinin kalitesinin gerisinde. Kötü değil ama kendi iyiliği için fazla Burton filmi olmuş. İlkindeki o karanlık hava yer yer gereksiz mizahla bozulmuş ve senaryoda da bazı anlamsız, fazla fantazi kısımlar mevcut. Yine de Danny De Vitto’nun etkileyici Penguin performansı, Keaton’ın aynı düzeydeki Batman’i ve elbetteki Michelle Pfeifer’ın Catwoman’ı. Efsane beklemeden sadece o gotik Gotham’ı bir kez daha yaşamak için bile bakılmalı.

7- V for Vendetta (2005)

Watchowski’lerin Matrix’ten başka işi yok diyenleri anlamıyorum. Bu film de son derece başarılıydı. Özellikle Hugo Weaving’in V’si karakterin tiyatral yanını çok başarıyla yakalamıştı. Hem de bunu yüzünde sürekli maske olmasına rağmen başarması muazzam. Filmin politik altyapısının da sağlam olması filmi listede üst sıralara taşımaya yetiyor. Aksiyonu, duygusu, politikası hep kıvamında. İzlenesi.

6- Batman Begins (2005)

Tam Batman markası bitti derken Nolan işe el attı ve karakteri gerçeklik zeminine oturtarak baştan yarattı. Nolan’ın ikinci filmde daha fazla öne çıkacak olan başarısı elindeki karakterleri çok iyi anlayıp (bazen çizgi romandan farklı da olsa) yarattığı dünyaya güzel bir şekilde adapte etmesi. Buradaki Bruce-Batman ayrımı, Ras Al’Ghul’un mentör-düşman konumu gibi pek çok derinlik katan unsur başarıyla kullanılmış ve sevdiğimiz karakteri gerçeğe olabildiğince yakın şekilde izleme şansı yakaladık.

5- Batman (1989)

Kim derdi ki Beter Böcek’i çeken adam muhteşem bir Batman filmi çeksin. Tim Burton 60’ların komedi unsuru karakterini alıp gotik bir Gotham şehrine koyup, noir havadında çok daha karanlık çok daha ciddi bir atmosfere koyunca ortaya efsane bir iş çıktı. Bir de Jack Nicholson’ın kusursuz Joker’i de eklenince tadından yenmeyen bir film çıkıyor. Hani Game changer denilen, olayın boyutunu değiştiren, standart belirleyen filmlerden. Şurada incelemesini de bulabilirsiniz.

4- Superman II (1980)

İlkinde muhteşem bir giriş yaptıktan sonra Superman’e yakışır kötü adamlarla seriyi devam ettirmeyi başardılar. General Zod ve kankaları ilki kadar derin olmasa da kesinlikle keyifli bir macera sunuyor. Superman muazzam, kötüler muazzam, hikaye uygun. Daha alt sırada olmasının tek sebebi ilk filmin sıfırdan bir şeyler yaratıyor olması. Yoksa eminim ilkinden daha iyi olduğunu düşünenler vardır.

3- Constantine (2005)

Bu biraz kişisel bir seçim oldu. Çizgi romanla neredeyse hiç alakası yok. Ama ortaya koyulan dünya ile cennet cehennem ilişkisi, bu düzene uygun tasarlanan mitolojisi ve bu mitolojide anlatılan hikaye kesinlikle muhteşem. Hatta çizgi romana daha sadık olan diziye burun kıvırmamıza sebep olacak kadar iyi. Keanu Reeves’in belki de en iyi işi. Gene aynı tipi oynasa da bu hikayeye cuk oturuyor. Her karakter de, şeytanından, Voodo’cusuna kadar ayrı ayrı cool duruyor ve Vertigo havasında karanlık bir hikaye anlatıyor. Görsellik de yine bu atmosfere muhteşem uyum sağlıyor. Takdirle izliyoruz.

2- Superman (1978)

https://www.youtube.com/watch?v=16P71jrUz3E

Çekildiği dönem itibariyle teknik olarak geride olması normal. Günümüz anlayışına göre pek çok mantık hatası da barındıyor. O sebeple pek çok kişi burun kıvırabilir. Ama benim listemde ikinci sırada, çünkü DCEU’nun gözden kaçırdığı ve elzem olan tek şeyi kusursuz şekilde anlamış ve yansıtmış: Karakterin özü. Superman sadece uçan, kurşunu durduran bir adam değildir. İyilik timsalidir. İyiliğin vücut bulmuş halidir. Injustice o sebeple bu kadar vurucu bir öyküdür. Christopher Reeves bu sebeple en muhteşem Superman’dir. Nokta.

1- the Dark Knight (2008)

Listenin birincisi en baştan belliydi. Nolan Batman Begins ile başlattığı seriyi bu filmle mükemmelleştirdi. Elindeki karakterlerin özünü çok iyi anlamış ve bunları muhteşem aktarmayı başarmıştı. Bu noktada rahmetli Heath Ledger’ın muhteşem, kusursuz Joker performansı zirve noktası tartışmasız. Ama Batman, Twoface, Gordon, görece Rachel da performans olarak başarılı örnekler sunuyorlar. Hikaye de epik olunca, totalde Dark Knight sadece DC’nin değil, tüm zamanların en başarılı süper kahraman filmi sıfatını hakediyor.

Spread the love

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın